öyle bir dünyada yaşıyoruz ki sözde yasalarla korunan, doğuştan gelen temel haklarımızın devamlılığını sağlamak için ya köpek gibi çalışmamız, ya zengin çocuğu olmamız, yada o yasalara karşı gelmemiz gerekiyor. sistem böyle tasarlanmış. kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmek için paraya sahip olmak şart olmuş. paraya muhtaç kalmamak için de birilerine muhtaç olmak şart olmuş. herkes sistemin kölesi olmaya zorlanmış, önüne birtakım seçenekler sunulmuş, başkası yok denilmiş, düşünmesi, seçenek üretmesi engellenmiş. bilinçsiz kölelik sistemin temeline oturmuş.
şimdi sokağa çıkın bakın. kaç kişi bu hayattan şikayetçi? hiçkimse. herkes haftanın iki gününü rahat yaşayabilmek için beş gününü heba etmeye, vaktinin, emeğinin sadece kendi ihtiyaçlarına yetebilecek kadar ödenen karşılığına razı olarak bütün haftasonu, kendisini düşünmekten, sorgulamaktan olabildiğince uzak tutmak için topluma sunulan tv dünyası ve eğlence hayatını yaşayıp zihnini bu toplu uyuşturucu paketlerle meşgul etmeye razı olmuş ve evden işe , işten eve devirdaim yapan, geçip giden ömür sermayesini ayakta kalabilmek uğruna harcayıp bitirmeye göz yummuş, kabullenmiş... kimse şikayetçi değil halinden. neden olsunlar ki? sonuçta haftasonu tv izleyebilecek kadar, borçlarını ödeyebilecek kadar para kazanabiliyorlar.
nedendir bilmiyorum. hep böyle düşündükçe aklıma hemen eski mısır medeniyeti geliyor. piramit inşaatlarında karın tokluğuna gönüllü çalıştırılan, köle oldukları kendilerine hissettirilmeyen hayatlarından memnun olan köleler. hayatın hiç ondan daha fazlası olabileceğini düşünemeyecek kadar meşgul olan köleler. o zamanın mistizm kokan medeniyetinde tanrı sandıkları firavunlarına mezar yapmak için taş taşıyan köleler.
günümüz insanı peki? cinsel dürtüleri bir şekilde tatmin olduysa, karnı doyduysa, borçlar ödendiyse, temel ihtiyaçlar karşılandıysa mutluluk tablosu çizilmiş demektir.
yaşamın amacı sizce de yaşamayı başarabilmek mi?
hayatın amacı hayata tutunabilmek mi?
neden benim 20 milyar insanı bile rahatça doyurabilecek kaynaklara ve 6milyar 840milyon kişiye, bu kaynakların bir kısmını bölüştürebilecek, işleyebilecek binlerce, milyonlarca kat fazla işgücüne sahip bir dünyada bütün vaktimi hayatta kalabilmeye ayırmam gerekiyor?neden vahşi hayvanların bile 2 -3 günde bir 3- 4 saatlik bir avlanma maratonuyla rahatlıkla hayatta kalmayı başarabildiği bir dünyada bunca nüfusa, işbirliğine, toplum dayanışmasına, insan zekasına rağmen günde on saatimi mesaiye ayırmam, karnımı doyurabilecek, faturalarımı ödeyebilecek, başımı bir yuvada tutabilecek bir maaşa razı olmam gerekiyor?
merak etmiyor musunuz böyle şeyleri hiç?
neden dünya böyle bir şekle dönüştü? kim bizlere bu saçmalığı kabullendirmeyi başardı? kim bizi basamak basamak yığıp üstümüze oturdu? piramit gibi ezdi? kim?
ah şu masonluk
Mason olmak için hür irade ve rıza neden önemlidir?
Masonik anlayışa göre, bir insanın düşüncede ve eylemde hür iradesi ve rızası bireysel hürriyetinin ölçüsüdür. Masonların, özel anlamlı adı olan Hür Mason deyiminin günümüzdeki anlamı da zekâ, akıl, irade ve ruh hürriyetidir. Bir masonun, mason olmak için verdiği karar da dâhil olmak üzere, tüm hayatı boyunca mason olarak her türlü düşüncesi ve yaptığı her hareket onun hür iradesine ve rızasına bağlıdır. Aday, hür düşünen ve davranan hür bir insandır. Adayın masonluğa başvurusu gönül rızası ve hür isteği ile yani hiç kimsenin baskısından etkilenmemiş, gönüllü ve içten bir istekle yapılmış başvuru olmalıdır. kaynak: www.mason.org.tr
herşey senin seçimin! özgürsün! sen hür bir insansın!masonluğun süresince hep hür olacaksın! hür kalacaksın!
hürriyet senin hakkın, kır zincirlerini, yık duvarlarını. verdiğin her karar tümüyle senin seçimin.
not:masonların üyelerine neler neler vadettiklerini tahmin edin. tarihimizin kayıp sırları, evrenin yapısı ve sırrı, dünyanın nedeni, insanların ve inançların yapısı, derin sırlar, büyük gizlilik. koskoca bir örgütün sakladığı sırlar. o kadar ciddi, o kadar değer verilesi, o kadar öğrenilesi sırlar ki büyük bir ciddiyeti ve üstüne kutsallığı hakediyor.
herkesin anlayamayacağı sırlar, anlasa da kaldıramayacağı sırlar, kaldırsa da saklayamayacağı sırlar, saklasa da kontrollü bir şekilde faydalanamayacağı sırlar,öğrenenin kendisini yiyip bitirebilen sırlar, sorumluluk gerektiren sırlar, ölümüne saklanması gereken sırlar, sahibinin elini kolunu zincirleyen sırlar. sahibinin zihnini kilitleyen sırlar...
hürriyet mi dediniz? hür ve özgür seçim!!?? neymiş bu sırlar?
hayatın şifresi mi? binlerce, onbinlerce yıla dayanan bilgiler mi? bizlerin bu dünyada bir protein-dna tohumundan türediğimiz mi? evreni değiştiren sefirotlar mı? evrimin bilinci doğurup kendisine yöneldiği gerçeği mi? kendisini yine kendisiyle bildiği gerçeği mi? bizlerin onun en zirveden gözleri olduğumuz gerçeği mi? bizim ve parçası olduğumuz evrenin kendini gözleyen bir tanrıdan ibaret olduğu mu? ya da tanrının olmayıp bizim sonuç potansiyelimiz olan bir bilincin parçaları olduğumuz mu? dini inançların bunun bir yansıması olduğu gerçeği mi? vs. vs .vs. duyduğum bunlar duyamadıklarım ne kadar?
hepsi yalan, hepsi masal.
önce bir özgürlük vadediyorsunuz,sonra da zihnini kilitleyip bütün özgürlüğünü elinden alıyorsunuz.
göğsüne dayalı bir kılıcın önünde, bir ayağını köleleri temsilen çemreyip, gözlerini bağlayıp ,diz çöküp bir pentagram üzerinde ''sözümde durmazsam bu kılıç benim sonum olsun'' gibi sözlerle and veren ve karanlık bir odada bir kurukafanın dostluğu eşliğinde ölümünü düşünüp vasiyetini yazan bir mason ne kadar özgür olabilir o vakitten sonra?
Masonik anlayışa göre, bir insanın düşüncede ve eylemde hür iradesi ve rızası bireysel hürriyetinin ölçüsüdür. Masonların, özel anlamlı adı olan Hür Mason deyiminin günümüzdeki anlamı da zekâ, akıl, irade ve ruh hürriyetidir. Bir masonun, mason olmak için verdiği karar da dâhil olmak üzere, tüm hayatı boyunca mason olarak her türlü düşüncesi ve yaptığı her hareket onun hür iradesine ve rızasına bağlıdır. Aday, hür düşünen ve davranan hür bir insandır. Adayın masonluğa başvurusu gönül rızası ve hür isteği ile yani hiç kimsenin baskısından etkilenmemiş, gönüllü ve içten bir istekle yapılmış başvuru olmalıdır. kaynak: www.mason.org.tr
herşey senin seçimin! özgürsün! sen hür bir insansın!masonluğun süresince hep hür olacaksın! hür kalacaksın!
hürriyet senin hakkın, kır zincirlerini, yık duvarlarını. verdiğin her karar tümüyle senin seçimin.
not:masonların üyelerine neler neler vadettiklerini tahmin edin. tarihimizin kayıp sırları, evrenin yapısı ve sırrı, dünyanın nedeni, insanların ve inançların yapısı, derin sırlar, büyük gizlilik. koskoca bir örgütün sakladığı sırlar. o kadar ciddi, o kadar değer verilesi, o kadar öğrenilesi sırlar ki büyük bir ciddiyeti ve üstüne kutsallığı hakediyor.
herkesin anlayamayacağı sırlar, anlasa da kaldıramayacağı sırlar, kaldırsa da saklayamayacağı sırlar, saklasa da kontrollü bir şekilde faydalanamayacağı sırlar,öğrenenin kendisini yiyip bitirebilen sırlar, sorumluluk gerektiren sırlar, ölümüne saklanması gereken sırlar, sahibinin elini kolunu zincirleyen sırlar. sahibinin zihnini kilitleyen sırlar...
hürriyet mi dediniz? hür ve özgür seçim!!?? neymiş bu sırlar?
hayatın şifresi mi? binlerce, onbinlerce yıla dayanan bilgiler mi? bizlerin bu dünyada bir protein-dna tohumundan türediğimiz mi? evreni değiştiren sefirotlar mı? evrimin bilinci doğurup kendisine yöneldiği gerçeği mi? kendisini yine kendisiyle bildiği gerçeği mi? bizlerin onun en zirveden gözleri olduğumuz gerçeği mi? bizim ve parçası olduğumuz evrenin kendini gözleyen bir tanrıdan ibaret olduğu mu? ya da tanrının olmayıp bizim sonuç potansiyelimiz olan bir bilincin parçaları olduğumuz mu? dini inançların bunun bir yansıması olduğu gerçeği mi? vs. vs .vs. duyduğum bunlar duyamadıklarım ne kadar?
hepsi yalan, hepsi masal.
önce bir özgürlük vadediyorsunuz,sonra da zihnini kilitleyip bütün özgürlüğünü elinden alıyorsunuz.
göğsüne dayalı bir kılıcın önünde, bir ayağını köleleri temsilen çemreyip, gözlerini bağlayıp ,diz çöküp bir pentagram üzerinde ''sözümde durmazsam bu kılıç benim sonum olsun'' gibi sözlerle and veren ve karanlık bir odada bir kurukafanın dostluğu eşliğinde ölümünü düşünüp vasiyetini yazan bir mason ne kadar özgür olabilir o vakitten sonra?
yine bir marduk ispatlandı haberi....
beyler bayanlar. şimdi şu haber linkindeki yazıyı dikkatlice okuyun.; http://www.haberturk.com/polemik/hab...geliyor-galeri dünyaya çarpması muhtemel 300 m çaplı göktaşından marduka atlayıvermiş haber. ve ardından marduk gerçek, ispatlanmış, 1983 yılında gözlenip kx76 olarak kataloglanmış diyor hemen.
kx76 gezegeni 2001 yılında kataloglanan ve 2004 yılında ismi ixion olarak değiştirilen bir cüce gezegen. çapı 650 km.yörünge süresi 250 yıl. kuiper kuşağının sıradan cüce gezegenlerinden sadece birisi. buyrun; http://translate.google.com.tr/trans...26prmd%3Dimvns
habertürk , bu ixion gezegenini marduk diye yutturmaya kalkmış. bu marduk denilen hayali gezegen hani dünyamızın 4 katı büyüklüğünde ve yörüngesi 3661 yıldı? bu kx76 nın mardukla ne alakası var? haberi lütfen dikkatlice okuyun. nasıl çarpıtıldığını ve nasıl daldan dala atlandığını görün. marduk diye bir gezegen bulunmadı hiçbir zaman. zira bu gibi haberler çok fazla çıkıyor. insanlar da araştırmadan hemen atlıyor.
daha önce de eris ve sedna gezegenlerini marduk diye yutturmaya kalkmışlardı.
bu habercilerin ilk vukuatları değil zaten. uyumayın. öyle her habere de sazanlamasına atlamayın. resmen milleti aptal yerine koymuşlar.
kx76 gezegeni 2001 yılında kataloglanan ve 2004 yılında ismi ixion olarak değiştirilen bir cüce gezegen. çapı 650 km.yörünge süresi 250 yıl. kuiper kuşağının sıradan cüce gezegenlerinden sadece birisi. buyrun; http://translate.google.com.tr/trans...26prmd%3Dimvns
habertürk , bu ixion gezegenini marduk diye yutturmaya kalkmış. bu marduk denilen hayali gezegen hani dünyamızın 4 katı büyüklüğünde ve yörüngesi 3661 yıldı? bu kx76 nın mardukla ne alakası var? haberi lütfen dikkatlice okuyun. nasıl çarpıtıldığını ve nasıl daldan dala atlandığını görün. marduk diye bir gezegen bulunmadı hiçbir zaman. zira bu gibi haberler çok fazla çıkıyor. insanlar da araştırmadan hemen atlıyor.
daha önce de eris ve sedna gezegenlerini marduk diye yutturmaya kalkmışlardı.
bu habercilerin ilk vukuatları değil zaten. uyumayın. öyle her habere de sazanlamasına atlamayın. resmen milleti aptal yerine koymuşlar.
anti masonik bildirge- gri manifesto
maksat kaybolmasın. buraya koyayım
The Grey Manifesto – 11103536/2
THE GREY MANIFESTO (Turkey)
GRI MANIFESTO
Tanrının desteğiyle,
Gerçek barış için…
Sahte ışık gün geçtikçe daha da parlaklaşıyor.
Işığın nehirler arası planları altıncıdeftere 92 yılında yazılmıştı.
Tam 9 yıl sonra, 01 de ilk adım atılmıştır.
Diğeri ise 11 yıl sonra olacaktır.
12 güzünde başlatılacak aydınlıkçı planlar,
17 yılında yarılanacak ve 23 yılında sona erecektir.
Bu planlar neticesinde insanlık daha önce görülmemiş değişimlere maruz kalacaktır.
Acı, insanları birleştirecek ama tahmin edilir ki o zaman da çok geç olacaktır.
Yeni Dünya Düzeni, issiz ateşin kendisi kadar gerçek ve yakındadır.
01 de temelleri atanlar, halk desteğiyle temelleri güçlendirdiler.
Tam 10 yıl sonra, 11 halk isyanlarının yılı haline gelecek,
Tam 11 yıl sonra, 12 ise yeni bir düzeni yaratacaktı.
IASEK 17 NEONOVA SOIRRIIOUNS 2 < 1 (788.651.1698)
Aydınlıkçılık, tanrıya ulaşmanın en akılcı yolu olarak düşünüldü.
İbrahimi dinleri yorumlarken de bu yolu kullandık.
Bazıları başarılı oldu.
Bazıları yolundan saptı.
Daha sonra Musa’nın dininden türeyerek Modern Aydınlıkçılık oluştu.
Aydınlıkçılık, Luciferizm’i doğurdu, Kabbala’yı yarattı.
Aslında gerçek adı Illuminati bile olmayan o yıldız örgütü destekledi.
Hepsi aynı yolun yoldaşıdır.
Masonluk, Kabbala, El Kaide, Siyonizm…
Onlar gerçekten de güçlerini ışık ve ateşten alıyorlardı.
Gücünü karanlıktan ve sudan alan bizler, onları yenemedik.
Bizim sosyal yönetimlerimize karşı kapitalizmi ürettiler.
Işığımız onların ışığının altında kaldı.
Karanlığımız onların gölgesi oldu.
Artık piramitten tek bir taş bile parçalayamıyoruz.
Illuminati sahip olduğu en ihtişamlı felsefe olan Yedi Işık ile,
Sahip olduğu en büyük plan olan Yeni Dünya Düzeni’ni yaratmaya karar verdi.
Bu yolda, kendine düşman yaratmamak için gizlendi.
Yeni Düzen’in Aydınlıkçı versiyonunu dünyaya yaydı.
İnsanlar sandı ki, Illuminati’nin tek amacı dinlerin kaldırılması ve tek dünya devletiydi.
Bu vesileyle bile yanına kolayca bir çok insan çekti.
Ama onların karanlık amacını sadece gerçekten tanrının yolunda yürüyen insanlar bilebilir.
Illuminati kötüdür.
Çünkü öldürür, çalar, yalan söyler, tanrıya karşıdır ve manipüle eder.
Illuminati güçlüdür.
Çünkü korkutur, yanıltır, gizlenir, paraya hükmeder ve manipüle eder.
Illuminati gerçekten ihtişamlı bir örgüttür.
İnsanoğlunun gözlerini yanıltarak, aklını çelerek,
911 ile İslam’a darbesini indirmiş,
Önündeki ciddi düşmanı saf dışı bırakmıştır.
Çünkü Hıristiyanlık asırlar öncesinde yok olmuştur.
Çünkü Yahudilik asırlar öncesinde teslim olmuştur.
Planlar bunlarla sınırlı değildir.
Lider İslam ülkesine bir lider getirmek, onu Orta Doğu lideri yapmak ve herkesin gözü önünde;
Yedi Işığı yakmak, Illuminati’nin zekasını ispatlamıyor mu?
Mum, kandil, alev, şamdan, ampül ve Menorah…
Ne kadar da birbirlerinin eşi gibiler?
Örgüt planlarını yüzyıllar öncesinden hazırlamıştı.
Aydınlanma’nın desteklediği karşıtlığı aldılar, anti-tez, tez felsefesini yarattılar.
İkisi de ellerinde olmasına rağmen önce Almanya ile Batı’yı savaştırdılar.
Daha sonra da yıllarca Soğuk Savaş ile zihinleri oyaladılar.
Ancak süre geçiyor ve gerçek planın da zamanı gelmiştir.
Orta Doğu’da güneşleri tekrar doğacaktır.
Elbette, bu gücü Mısır’ın üstünlüğünden almalarını normal karşılamak gerekir.
Sağ gözün, sol göze üstünlük kurduğu bir ortamda, ışığın gözü mutlak güce ulaşabilecektir.
En başından beri tarih aynıydı, binlerce yıl önce karşımıza Prometheus olarak çıkanlar;
Şimdi tek gözle bir piramidin içerisinden bize bakıyorlar.
Ancak bilinmeyen, o sağ göze karşı biz iki gözümüzü de kullanıyoruz.
Karanlığın ve gecenin desteklediği, doğunun sol gözü;
Işığın ve gündüzün, güneşin ve batının sağ gözünü kanlar akıtarak oyacaktır…
Çünkü hiç şüphesiz, sahte ışıkla aydınlanmaktansa, gerçek ışık yanana kadar karanlıkta kalmak iyidir.
K-F-R dediğin nedir ki? Basit bir uşak değil mi? Değersiz hain…
33-33-16-23-13-66-11-26-27-29-87-88-0-55 (123.400.2852)
Illuminati’nin gücünün ispatı piramitlerde saklıdır.
İnsanlar, hala piramitlerin içinde iki üç tünel olan yapılar olduğunu zannetmekte.
Ancak hayır, onlar yüksek teknoloji ile donatılmış birer kapıdırlar.
Piramitlerin iç yapısı, alt zemini ve devamı kablosuz ve elektriksiz teknoloji ile desteklenir.
İşte bu sahte ışığın gücüdür!
Illuminati’nin gücünün ispatı manipülasyonda saklıdır.
İnsanlar, hala medyanın onları eğlendirmek için var olduğunu düşünüyorlar.
Ama onlar sadece kendi amaçlarına hizmet ederler.
Yüksek mesajlama sistemleri ile sizin karakterinizi kendi çıkarları için değiştirirler.
Bunu önceleri sadece çocuk şirketleri yapmışsa da, artık her yer örgüt hizmetkarı kaynamaktadır.
İşte bu sahte efendinin gücüdür!
Illuminati’nin gücünün ispatı parada saklıdır.
Onlar savaştan da kazançlı çıkar, barıştan da.
Kim bir kızıl kalkanın ve cermen köylülerinin, ruhunu şeytana satarak bu denli güçlenebileceğini düşünürdü ki?
Ama elbette onların kitabı, bu zenginliği onlara serbest kılmıştı, sanki planlanmış gibi…
İşte bu sahte ateşin gücüdür!
Illuminati’nin gücünün ispatı düşmanında saklıdır.
Illuminati hata yapsa bile, düşman yani insanoğlu cahildir ve cahil kalacaktır.
İnsanı kontrol etmek, koyunu gütmekten daha zor olmasa gerek!
Ve bu sayede, Illuminati kızıl kadınları ile gücünü arttırmış, rahim kanı ile sağlamlaştırmıştır.
İşte bu Lilith’in gücüdür!
Sona yaklaşırken, tarafların güç dağılımının bu derece dengesiz olması, bizde savaşma isteği uyandırmaktaydı.
Yine de bu savaşın dışında, tarafsız kalacağımız vazgeçilemez bir gerçektir.
Bu yüzden umuyoruz ki Meryem’in oğlu yüzünü gösterir.
Ama diğer yandan da umuyoruz ki hemen gerçekleşmez.
Kim kıyameti iple çekecek kadar çaresizdir ki?
Sol gözüm görüyor, İslam kalesi bile ele geçirilmek üzere.
Kabe’ye girişler, neden Mason dünyasına geçmenin verdiği emir olan dokuzluk çift minareden yapılır ki?
Bu Sami ırkı ya Dikitaşları bilmiyor ya da çoktan ele geçirildi?
Zamanın tanrıdan daha üstün olduğunu göstererek, tanrıyı “G” ye indiren;
Saat Kulesi’nin Kabe’nin önünde hala dimdik ayakta duruyor olması, ne rezillik!
Dokuz minarenin Hanukiya’ya gönderme olduğunu iddia edemeyebiliriz açıkçası…
EIAOPORLC = TNMLIOVLSAEFLUIAI // 19637874409 (099.785.9891)
Medyanın onların elinde olduğunu ne zaman farkedecektiniz?
Herşeyin değişeceği güne yaklaşırken artık her medya yapımının Illuminati sembolleriyle
Dolmaya başladığını anlayamadınız mı?
Ya da anlayamayacak kadar kör müsünüz?
Ya da anlamayacak kadar ruhunu satmış?
Savaş başlıyor, hatta aslında yıllar önce başladı, insanlığın yeni haberi oluyor.
Yıkın önyargıları, piramitleri ve arieli;
Kurtarın Kabe’yi.
Kabe yıkılsa bile umudunuzu kaybetmeyin.
İşte bu şekilde size dininize karşı şüphe verecekler.
Paramparça olsun Yedi Işıklı Özgürlük Kadını’nın elleri!
Yok edin firavunların yapıtlarını, yeşil paranın etkisini…
Kimse yardıma gelmeyecekmiş gibi saldırın, affetmeden, bağışlamadan,
Çünkü onlar ne acıyacak ne bağışlayacaktır.
Ağaçlar size yardım edecek, saklananlar olamaz, doğa ise bu konuda tarafsız kalmıştı.
Çocukça hayallerle değil, gerçek bilgilerle Illuminati’yi anlatın etrafınıza,
Her yüz bin kişiden biri değil, on kişiden biri öğrensin varlığını.
Zamanı geldiğinde Illuminati’nin insanları yanına çekmesini engellemek için bu gerekli.
Sirius, Orion; II
Kim güneşin yakıcı ışığı karşısında Dolunay’ın gizemli mehtabını es geçer ki?
Illuminati, antitez – tez ile ikiye ayırmış, karanlığı doğuya, aydınlığı batıya vermiş.
Sonucunda bir tarafta sembolü hilal olan, siyahlar varken,
Diğer tarafta sembolü güneş olan beyazlar var.
Yeni Düzen geldiğinde, her şey geç olmadan bu işi halledin.
Dalga geçenler olacaktır, Lut ile dalga geçmediler mi?
İnanmayanlar olacaktır, İsa’ya inandılar mı?
Uymayanlar olacaktır, Musa’ya itaat ettiler mi?
Ancak desteklenenler de olacaktır, Süleyman gibi, Ahmet gibi…
Gücünüze güvenin, yeterlisiniz, Nuh gibi kendi geminize başlayın.
Gülünç duruma düşme korkusu taşımayın, bildikleriniz doğru, varlık gerçek, bunu paylaşın.
Paylaşın ki, zamanı geldiğinde onlar paylaştıkları yanlışlar ile yanlışa yöneltmesin.
Illuminati güçlü ancak insan gücü olmadıktan sonra altın ne yapabilir?
Ne kadar az insan destek çıkarsa onlara, zafer o derece kolaylaşacaktır.
Tanrı yarattı.
Tanrı kontrol ediyor.
Tanrı düzenliyor
Ve Tanrı hesap soracak.
Bir çeşit büyük mimarın önderliğinde dünyayı değiştirmeye çalışan insanlardan sizce hayır gelecek midir?
Bu olayın, Leviathan ile yorumlanması da mümkün ancak, farkında değilsiniz ki sizi koruyacak kimse yok ortalıkta.
Sadece şirketler değil, ordular, servisler ve devletlerin bile ele geçirildiği bir ortamda kime güveneceksiniz?
Belki bir tarafa karşıt olup, diğer tarafa sıkı sıkı sarılacaksınız ama ya bu durum da antitez-tez ilişkisiyse?
Ya sarıldığınız yılansa?
Tanrı demiş “E-L-M” 1311
Tanrı demiş “T-H” 1312
Tanrı bize güç versin.
Güveneceğiniz yine kendiniz, kendi aklınız.
Şüphesiz Tanrı tektir ve dinler vardır.
O halde bu güç ile Illuminati’nin karşıtlığını yaymaya neden isteksizsiniz?
Illuminati’nin varlığını biliyorsunuz, ama tanıdığın başka kişi neden bunu bilmiyor?
Neden anlatmıyorsunuz?
Düşmanı yenmek için düşmanı tanımak en etkili silahtır, kim itiraz edebilir?
Ama sakın, onu yenmek için onun karanlık, sahte ışıkla aydınlanmış yollarından ilerlemeyin.
Yoksa sizin de onlardan farkınız kalmaz.
Yine de düşmanla, düşmanınızın silahlarıyla savaşın.
Bir örgüt düşünün, Mikail’in güçlerine sahip.
Bir örgüt düşünün, kendini Azrail sanan.
Bir örgüt düşünün, İsrafil’in çalgısını çalan.
Ama zaman geldiğinde bir tavşan kadar güçsüz bırakacaksınız onları.
Çünkü her şekilde güç doğrudan yanadır.
Sahte zevklerden vazgeç.
Televizyon seni sömürüyor, kapat.
İnternet seni yönetiyor, sen onu kontrol et.
Toplum seni alçaltıyor, topluma liderlik et.
Tarih değiştiriliyor, engelle.
Kibirli olma, aldatma ve şükret.
Ve hazırlan.
Saldırıya hazırlan.
EDSITAMBEONLDUASX
M1S0H>D6J6J6L
RMAERDRO
EKORCFL
OOSRS
EAGTS
(461.272.2895)
Planlar ilerliyor.
Bir gün batıdan ve güneyden Türkiye işgal edilmek istenecek.
O dinleri farklı ancak emelleri aynı kardeşler,
Akdeniz üzerinden sizi bir bataklığa çekecek.
Ege ve Ararat başınızı çok ağrıtacak.
Bu konuda çok yalnızdır Anadolu,
Kendisi, sağı, solu hep ışık ile çevrilmiş bir ülke ne yapabilir ki?
Bir dost,
Aynı dinden, doğudan bir dost lazımdır.
Ters piramit şeklindeki New Age ülkesi ile kediler ülkesi, siz ile birleşince,
Ancak o halde eşit bir savaşa başlayabilirsiniz.
Büyük savaşta Türkiye’nin önemi büyük,
Anadolunun önemi büyük,
Ortadoğunun önemi çok büyük.
O halde asla izin verilmemeli ki, Türkiye gerilesin, işgal edilsin veya pasif bırakılsın.
Kurtarıcının savaşı ilan edeceği yer İstanbul değil mi sanki?
Ne olursa olsun Yedi Tepeli kent asla Yedi Işıkçılar’ın eline geçmemeli.
Bavyera dediğin cehennemin dünyadaki hali değil mi?
JINSA hala sizin için bir ispat değil mi?
Sürüngenlerin kurduğu ülkenin elli parçası da dünyaya zarar değil mi?
Lanet olsun o aşağılık Macar’a,
Ona aslanlar bile saygı göstermedi de, sirklerinden kovdular.
Kibrinden kendini üstün sandı ama noldu? Tek bir hamleyle işi bitirilmedi mi?
Karşıtı olması apaçık ortada olan bir efendiyi, Mason sanan zihniyette misiniz hala?
Kutsal örtünün, onlar tarafından manipüle edildiğini anlayamayacak mısınız hala?
ILL ANNI BULA ILL ANNA SEVA ILL MONPHOS (243.293.4997)
Sabah yıldızının önünde eğilmeyeceksiniz!
Sivrisinekten zayıf olanlara efendi demeyeceksiniz!
Işık getirenin sunduğu aşkı kabul etmeyeceksiniz!
Ederseniz bilin ki, ateşin kucağına düşseniz de size yardım edilmeyecektir.
Unutmayın, aslan ile karıncanın savaşını karınca kazanacaktır.
Tanrı yaptıklarımızı destekler dediler, ama bu sadece onların boş kibiridir.
Yenilgi yasak meyve ile geldi dediler, ama bu sadece bir aldatmacaydı.
Ucundan ısırık alınmış bir elmanın kime faydası vardır ki?
Sahte ışık gücünün doruğuna ulaşıyor.
Bunu bilen her insanın görevi, başkalarına bu sahte ışığı öğretmektir.
Sembol arayışı güzel bir uğraş, ancak bir getirisi bulunmuyor.
Yapılabilecek en büyük destek, bütün dünyayı bu durumdan haberdar etmektir.
Elbette Illuminati’nin gücü, yenilgiye fazla imkan tanımıyor.
Ama bu sadece şimdilik böyle, geleceği kim bilebilir?
Bütün insanlık sınıflardan ve eşitsizlikten kurtulmalıdır.
Hiyerarşi yok edilmelidir.
Evlilik dışı seks yapılmamalıdır.
İftira, yalan ve hırsızlık ortadan kalkmalıdır.
İşte o şekilde Illuminati kolaylıkla yenilebilir.
Şüphesiz ki, Illuminati’nin en büyük besin kaynağı nefrettir.
CAEL8LINDA47M384LUS995
PROTE4PROTA2FERRAL66LUCCA10
SINGIIDO66
EARBENET67
BOACPCHIODMAEMT
UIENEMSLLFERIA (654.481.2438)
Onlar amaçları için kendi kapılarını yıkmadılar mı?
Onlar kandırmak için yıldız geçidini yok etmediler mi?
Onlar gelecekte kendi Mesih’lerini yaratıp, öldürmeyecekler mi?
Onlar ki yıldızlardan gelenleri size tanrı olarak göstermeyecekler mi?
Neden kendi Adem’inizi bırakıp sahte Adem’lerin peşine düşüyorsunuz?
Alman ve İskoç Adem’lerin size ne yararı oldu?
Biz size salonun dışında otur demiyoruz ama,
Salondakilere hizmet etmek niye?
1.618esENLANEMMX (444.281.9431)
Savaşmak için gereken güç ruhunuzda.
Anahtara çoktan sahipsiniz.
Düşünmek yetecektir sadece.
Yeni Dünya Düzeni’ni engelleyerek kendi düzeninizi yaratın.
Tanrı adına olsun, iyilik ve barış için oluşsun.
İçinde ne para olsun.
Ne de hiyerarşi bulunsun.
Her ne kadar zor görünse de;
Elbette tanrının gerçek ışığı şeytanın sahte ışığına baskınlık kuracaktır.
Başarı için bütün adımlar sırası ile olmalıdır.
Önce düşmanın kemiklerini ayıklayın.
Sonra baykuşu ve aslanı avlayın.
Ne kadar çark varsa hepsini kırın.
Duvarları yıkın, işçilerini zincirleyin.
Paranın imparatorlarını fakirleştirin.
Ekonomik sistemi yok edin.
Bütün ışıkları söndürün.
Size acımayanlara siz de acımayın.
Zafer için hepsi olmalıdır.
Siyah ile beyazdan güç alanlara karşı, mavi ile yeşili kullanın.
Hızlı olun, henüz aklınız bulandırılmamışken, doğru yolu bulun.
İnsanlara anlat, bilgilendir, öğret.
Aydınlanın ve aydınlatın.
Onların sahte ışığıyla değil.
Kendi ahlakınız, bilginiz, inancınız ve ruhunuzla.
Basit bir mimarla değil.
Evreni yaratan, düzenleyen ve günü geldiğinde hesap soracak olan tek tanrının dileğiyle…
It is coming!
The Army of Nyx
2011
GRI MANIFESTO
Tanrının desteğiyle,
Gerçek barış için…
Sahte ışık gün geçtikçe daha da parlaklaşıyor.
Işığın nehirler arası planları altıncıdeftere 92 yılında yazılmıştı.
Tam 9 yıl sonra, 01 de ilk adım atılmıştır.
Diğeri ise 11 yıl sonra olacaktır.
12 güzünde başlatılacak aydınlıkçı planlar,
17 yılında yarılanacak ve 23 yılında sona erecektir.
Bu planlar neticesinde insanlık daha önce görülmemiş değişimlere maruz kalacaktır.
Acı, insanları birleştirecek ama tahmin edilir ki o zaman da çok geç olacaktır.
Yeni Dünya Düzeni, issiz ateşin kendisi kadar gerçek ve yakındadır.
01 de temelleri atanlar, halk desteğiyle temelleri güçlendirdiler.
Tam 10 yıl sonra, 11 halk isyanlarının yılı haline gelecek,
Tam 11 yıl sonra, 12 ise yeni bir düzeni yaratacaktı.
IASEK 17 NEONOVA SOIRRIIOUNS 2 < 1 (788.651.1698)
Aydınlıkçılık, tanrıya ulaşmanın en akılcı yolu olarak düşünüldü.
İbrahimi dinleri yorumlarken de bu yolu kullandık.
Bazıları başarılı oldu.
Bazıları yolundan saptı.
Daha sonra Musa’nın dininden türeyerek Modern Aydınlıkçılık oluştu.
Aydınlıkçılık, Luciferizm’i doğurdu, Kabbala’yı yarattı.
Aslında gerçek adı Illuminati bile olmayan o yıldız örgütü destekledi.
Hepsi aynı yolun yoldaşıdır.
Masonluk, Kabbala, El Kaide, Siyonizm…
Onlar gerçekten de güçlerini ışık ve ateşten alıyorlardı.
Gücünü karanlıktan ve sudan alan bizler, onları yenemedik.
Bizim sosyal yönetimlerimize karşı kapitalizmi ürettiler.
Işığımız onların ışığının altında kaldı.
Karanlığımız onların gölgesi oldu.
Artık piramitten tek bir taş bile parçalayamıyoruz.
Illuminati sahip olduğu en ihtişamlı felsefe olan Yedi Işık ile,
Sahip olduğu en büyük plan olan Yeni Dünya Düzeni’ni yaratmaya karar verdi.
Bu yolda, kendine düşman yaratmamak için gizlendi.
Yeni Düzen’in Aydınlıkçı versiyonunu dünyaya yaydı.
İnsanlar sandı ki, Illuminati’nin tek amacı dinlerin kaldırılması ve tek dünya devletiydi.
Bu vesileyle bile yanına kolayca bir çok insan çekti.
Ama onların karanlık amacını sadece gerçekten tanrının yolunda yürüyen insanlar bilebilir.
Illuminati kötüdür.
Çünkü öldürür, çalar, yalan söyler, tanrıya karşıdır ve manipüle eder.
Illuminati güçlüdür.
Çünkü korkutur, yanıltır, gizlenir, paraya hükmeder ve manipüle eder.
Illuminati gerçekten ihtişamlı bir örgüttür.
İnsanoğlunun gözlerini yanıltarak, aklını çelerek,
911 ile İslam’a darbesini indirmiş,
Önündeki ciddi düşmanı saf dışı bırakmıştır.
Çünkü Hıristiyanlık asırlar öncesinde yok olmuştur.
Çünkü Yahudilik asırlar öncesinde teslim olmuştur.
Planlar bunlarla sınırlı değildir.
Lider İslam ülkesine bir lider getirmek, onu Orta Doğu lideri yapmak ve herkesin gözü önünde;
Yedi Işığı yakmak, Illuminati’nin zekasını ispatlamıyor mu?
Mum, kandil, alev, şamdan, ampül ve Menorah…
Ne kadar da birbirlerinin eşi gibiler?
Örgüt planlarını yüzyıllar öncesinden hazırlamıştı.
Aydınlanma’nın desteklediği karşıtlığı aldılar, anti-tez, tez felsefesini yarattılar.
İkisi de ellerinde olmasına rağmen önce Almanya ile Batı’yı savaştırdılar.
Daha sonra da yıllarca Soğuk Savaş ile zihinleri oyaladılar.
Ancak süre geçiyor ve gerçek planın da zamanı gelmiştir.
Orta Doğu’da güneşleri tekrar doğacaktır.
Elbette, bu gücü Mısır’ın üstünlüğünden almalarını normal karşılamak gerekir.
Sağ gözün, sol göze üstünlük kurduğu bir ortamda, ışığın gözü mutlak güce ulaşabilecektir.
En başından beri tarih aynıydı, binlerce yıl önce karşımıza Prometheus olarak çıkanlar;
Şimdi tek gözle bir piramidin içerisinden bize bakıyorlar.
Ancak bilinmeyen, o sağ göze karşı biz iki gözümüzü de kullanıyoruz.
Karanlığın ve gecenin desteklediği, doğunun sol gözü;
Işığın ve gündüzün, güneşin ve batının sağ gözünü kanlar akıtarak oyacaktır…
Çünkü hiç şüphesiz, sahte ışıkla aydınlanmaktansa, gerçek ışık yanana kadar karanlıkta kalmak iyidir.
K-F-R dediğin nedir ki? Basit bir uşak değil mi? Değersiz hain…
33-33-16-23-13-66-11-26-27-29-87-88-0-55 (123.400.2852)
Illuminati’nin gücünün ispatı piramitlerde saklıdır.
İnsanlar, hala piramitlerin içinde iki üç tünel olan yapılar olduğunu zannetmekte.
Ancak hayır, onlar yüksek teknoloji ile donatılmış birer kapıdırlar.
Piramitlerin iç yapısı, alt zemini ve devamı kablosuz ve elektriksiz teknoloji ile desteklenir.
İşte bu sahte ışığın gücüdür!
Illuminati’nin gücünün ispatı manipülasyonda saklıdır.
İnsanlar, hala medyanın onları eğlendirmek için var olduğunu düşünüyorlar.
Ama onlar sadece kendi amaçlarına hizmet ederler.
Yüksek mesajlama sistemleri ile sizin karakterinizi kendi çıkarları için değiştirirler.
Bunu önceleri sadece çocuk şirketleri yapmışsa da, artık her yer örgüt hizmetkarı kaynamaktadır.
İşte bu sahte efendinin gücüdür!
Illuminati’nin gücünün ispatı parada saklıdır.
Onlar savaştan da kazançlı çıkar, barıştan da.
Kim bir kızıl kalkanın ve cermen köylülerinin, ruhunu şeytana satarak bu denli güçlenebileceğini düşünürdü ki?
Ama elbette onların kitabı, bu zenginliği onlara serbest kılmıştı, sanki planlanmış gibi…
İşte bu sahte ateşin gücüdür!
Illuminati’nin gücünün ispatı düşmanında saklıdır.
Illuminati hata yapsa bile, düşman yani insanoğlu cahildir ve cahil kalacaktır.
İnsanı kontrol etmek, koyunu gütmekten daha zor olmasa gerek!
Ve bu sayede, Illuminati kızıl kadınları ile gücünü arttırmış, rahim kanı ile sağlamlaştırmıştır.
İşte bu Lilith’in gücüdür!
Sona yaklaşırken, tarafların güç dağılımının bu derece dengesiz olması, bizde savaşma isteği uyandırmaktaydı.
Yine de bu savaşın dışında, tarafsız kalacağımız vazgeçilemez bir gerçektir.
Bu yüzden umuyoruz ki Meryem’in oğlu yüzünü gösterir.
Ama diğer yandan da umuyoruz ki hemen gerçekleşmez.
Kim kıyameti iple çekecek kadar çaresizdir ki?
Sol gözüm görüyor, İslam kalesi bile ele geçirilmek üzere.
Kabe’ye girişler, neden Mason dünyasına geçmenin verdiği emir olan dokuzluk çift minareden yapılır ki?
Bu Sami ırkı ya Dikitaşları bilmiyor ya da çoktan ele geçirildi?
Zamanın tanrıdan daha üstün olduğunu göstererek, tanrıyı “G” ye indiren;
Saat Kulesi’nin Kabe’nin önünde hala dimdik ayakta duruyor olması, ne rezillik!
Dokuz minarenin Hanukiya’ya gönderme olduğunu iddia edemeyebiliriz açıkçası…
EIAOPORLC = TNMLIOVLSAEFLUIAI // 19637874409 (099.785.9891)
Medyanın onların elinde olduğunu ne zaman farkedecektiniz?
Herşeyin değişeceği güne yaklaşırken artık her medya yapımının Illuminati sembolleriyle
Dolmaya başladığını anlayamadınız mı?
Ya da anlayamayacak kadar kör müsünüz?
Ya da anlamayacak kadar ruhunu satmış?
Savaş başlıyor, hatta aslında yıllar önce başladı, insanlığın yeni haberi oluyor.
Yıkın önyargıları, piramitleri ve arieli;
Kurtarın Kabe’yi.
Kabe yıkılsa bile umudunuzu kaybetmeyin.
İşte bu şekilde size dininize karşı şüphe verecekler.
Paramparça olsun Yedi Işıklı Özgürlük Kadını’nın elleri!
Yok edin firavunların yapıtlarını, yeşil paranın etkisini…
Kimse yardıma gelmeyecekmiş gibi saldırın, affetmeden, bağışlamadan,
Çünkü onlar ne acıyacak ne bağışlayacaktır.
Ağaçlar size yardım edecek, saklananlar olamaz, doğa ise bu konuda tarafsız kalmıştı.
Çocukça hayallerle değil, gerçek bilgilerle Illuminati’yi anlatın etrafınıza,
Her yüz bin kişiden biri değil, on kişiden biri öğrensin varlığını.
Zamanı geldiğinde Illuminati’nin insanları yanına çekmesini engellemek için bu gerekli.
Sirius, Orion; II
Kim güneşin yakıcı ışığı karşısında Dolunay’ın gizemli mehtabını es geçer ki?
Illuminati, antitez – tez ile ikiye ayırmış, karanlığı doğuya, aydınlığı batıya vermiş.
Sonucunda bir tarafta sembolü hilal olan, siyahlar varken,
Diğer tarafta sembolü güneş olan beyazlar var.
Yeni Düzen geldiğinde, her şey geç olmadan bu işi halledin.
Dalga geçenler olacaktır, Lut ile dalga geçmediler mi?
İnanmayanlar olacaktır, İsa’ya inandılar mı?
Uymayanlar olacaktır, Musa’ya itaat ettiler mi?
Ancak desteklenenler de olacaktır, Süleyman gibi, Ahmet gibi…
Gücünüze güvenin, yeterlisiniz, Nuh gibi kendi geminize başlayın.
Gülünç duruma düşme korkusu taşımayın, bildikleriniz doğru, varlık gerçek, bunu paylaşın.
Paylaşın ki, zamanı geldiğinde onlar paylaştıkları yanlışlar ile yanlışa yöneltmesin.
Illuminati güçlü ancak insan gücü olmadıktan sonra altın ne yapabilir?
Ne kadar az insan destek çıkarsa onlara, zafer o derece kolaylaşacaktır.
Tanrı yarattı.
Tanrı kontrol ediyor.
Tanrı düzenliyor
Ve Tanrı hesap soracak.
Bir çeşit büyük mimarın önderliğinde dünyayı değiştirmeye çalışan insanlardan sizce hayır gelecek midir?
Bu olayın, Leviathan ile yorumlanması da mümkün ancak, farkında değilsiniz ki sizi koruyacak kimse yok ortalıkta.
Sadece şirketler değil, ordular, servisler ve devletlerin bile ele geçirildiği bir ortamda kime güveneceksiniz?
Belki bir tarafa karşıt olup, diğer tarafa sıkı sıkı sarılacaksınız ama ya bu durum da antitez-tez ilişkisiyse?
Ya sarıldığınız yılansa?
Tanrı demiş “E-L-M” 1311
Tanrı demiş “T-H” 1312
Tanrı bize güç versin.
Güveneceğiniz yine kendiniz, kendi aklınız.
Şüphesiz Tanrı tektir ve dinler vardır.
O halde bu güç ile Illuminati’nin karşıtlığını yaymaya neden isteksizsiniz?
Illuminati’nin varlığını biliyorsunuz, ama tanıdığın başka kişi neden bunu bilmiyor?
Neden anlatmıyorsunuz?
Düşmanı yenmek için düşmanı tanımak en etkili silahtır, kim itiraz edebilir?
Ama sakın, onu yenmek için onun karanlık, sahte ışıkla aydınlanmış yollarından ilerlemeyin.
Yoksa sizin de onlardan farkınız kalmaz.
Yine de düşmanla, düşmanınızın silahlarıyla savaşın.
Bir örgüt düşünün, Mikail’in güçlerine sahip.
Bir örgüt düşünün, kendini Azrail sanan.
Bir örgüt düşünün, İsrafil’in çalgısını çalan.
Ama zaman geldiğinde bir tavşan kadar güçsüz bırakacaksınız onları.
Çünkü her şekilde güç doğrudan yanadır.
Sahte zevklerden vazgeç.
Televizyon seni sömürüyor, kapat.
İnternet seni yönetiyor, sen onu kontrol et.
Toplum seni alçaltıyor, topluma liderlik et.
Tarih değiştiriliyor, engelle.
Kibirli olma, aldatma ve şükret.
Ve hazırlan.
Saldırıya hazırlan.
EDSITAMBEONLDUASX
M1S0H>D6J6J6L
RMAERDRO
EKORCFL
OOSRS
EAGTS
(461.272.2895)
Planlar ilerliyor.
Bir gün batıdan ve güneyden Türkiye işgal edilmek istenecek.
O dinleri farklı ancak emelleri aynı kardeşler,
Akdeniz üzerinden sizi bir bataklığa çekecek.
Ege ve Ararat başınızı çok ağrıtacak.
Bu konuda çok yalnızdır Anadolu,
Kendisi, sağı, solu hep ışık ile çevrilmiş bir ülke ne yapabilir ki?
Bir dost,
Aynı dinden, doğudan bir dost lazımdır.
Ters piramit şeklindeki New Age ülkesi ile kediler ülkesi, siz ile birleşince,
Ancak o halde eşit bir savaşa başlayabilirsiniz.
Büyük savaşta Türkiye’nin önemi büyük,
Anadolunun önemi büyük,
Ortadoğunun önemi çok büyük.
O halde asla izin verilmemeli ki, Türkiye gerilesin, işgal edilsin veya pasif bırakılsın.
Kurtarıcının savaşı ilan edeceği yer İstanbul değil mi sanki?
Ne olursa olsun Yedi Tepeli kent asla Yedi Işıkçılar’ın eline geçmemeli.
Bavyera dediğin cehennemin dünyadaki hali değil mi?
JINSA hala sizin için bir ispat değil mi?
Sürüngenlerin kurduğu ülkenin elli parçası da dünyaya zarar değil mi?
Lanet olsun o aşağılık Macar’a,
Ona aslanlar bile saygı göstermedi de, sirklerinden kovdular.
Kibrinden kendini üstün sandı ama noldu? Tek bir hamleyle işi bitirilmedi mi?
Karşıtı olması apaçık ortada olan bir efendiyi, Mason sanan zihniyette misiniz hala?
Kutsal örtünün, onlar tarafından manipüle edildiğini anlayamayacak mısınız hala?
ILL ANNI BULA ILL ANNA SEVA ILL MONPHOS (243.293.4997)
Sabah yıldızının önünde eğilmeyeceksiniz!
Sivrisinekten zayıf olanlara efendi demeyeceksiniz!
Işık getirenin sunduğu aşkı kabul etmeyeceksiniz!
Ederseniz bilin ki, ateşin kucağına düşseniz de size yardım edilmeyecektir.
Unutmayın, aslan ile karıncanın savaşını karınca kazanacaktır.
Tanrı yaptıklarımızı destekler dediler, ama bu sadece onların boş kibiridir.
Yenilgi yasak meyve ile geldi dediler, ama bu sadece bir aldatmacaydı.
Ucundan ısırık alınmış bir elmanın kime faydası vardır ki?
Sahte ışık gücünün doruğuna ulaşıyor.
Bunu bilen her insanın görevi, başkalarına bu sahte ışığı öğretmektir.
Sembol arayışı güzel bir uğraş, ancak bir getirisi bulunmuyor.
Yapılabilecek en büyük destek, bütün dünyayı bu durumdan haberdar etmektir.
Elbette Illuminati’nin gücü, yenilgiye fazla imkan tanımıyor.
Ama bu sadece şimdilik böyle, geleceği kim bilebilir?
Bütün insanlık sınıflardan ve eşitsizlikten kurtulmalıdır.
Hiyerarşi yok edilmelidir.
Evlilik dışı seks yapılmamalıdır.
İftira, yalan ve hırsızlık ortadan kalkmalıdır.
İşte o şekilde Illuminati kolaylıkla yenilebilir.
Şüphesiz ki, Illuminati’nin en büyük besin kaynağı nefrettir.
CAEL8LINDA47M384LUS995
PROTE4PROTA2FERRAL66LUCCA10
SINGIIDO66
EARBENET67
BOACPCHIODMAEMT
UIENEMSLLFERIA (654.481.2438)
Onlar amaçları için kendi kapılarını yıkmadılar mı?
Onlar kandırmak için yıldız geçidini yok etmediler mi?
Onlar gelecekte kendi Mesih’lerini yaratıp, öldürmeyecekler mi?
Onlar ki yıldızlardan gelenleri size tanrı olarak göstermeyecekler mi?
Neden kendi Adem’inizi bırakıp sahte Adem’lerin peşine düşüyorsunuz?
Alman ve İskoç Adem’lerin size ne yararı oldu?
Biz size salonun dışında otur demiyoruz ama,
Salondakilere hizmet etmek niye?
1.618esENLANEMMX (444.281.9431)
Savaşmak için gereken güç ruhunuzda.
Anahtara çoktan sahipsiniz.
Düşünmek yetecektir sadece.
Yeni Dünya Düzeni’ni engelleyerek kendi düzeninizi yaratın.
Tanrı adına olsun, iyilik ve barış için oluşsun.
İçinde ne para olsun.
Ne de hiyerarşi bulunsun.
Her ne kadar zor görünse de;
Elbette tanrının gerçek ışığı şeytanın sahte ışığına baskınlık kuracaktır.
Başarı için bütün adımlar sırası ile olmalıdır.
Önce düşmanın kemiklerini ayıklayın.
Sonra baykuşu ve aslanı avlayın.
Ne kadar çark varsa hepsini kırın.
Duvarları yıkın, işçilerini zincirleyin.
Paranın imparatorlarını fakirleştirin.
Ekonomik sistemi yok edin.
Bütün ışıkları söndürün.
Size acımayanlara siz de acımayın.
Zafer için hepsi olmalıdır.
Siyah ile beyazdan güç alanlara karşı, mavi ile yeşili kullanın.
Hızlı olun, henüz aklınız bulandırılmamışken, doğru yolu bulun.
İnsanlara anlat, bilgilendir, öğret.
Aydınlanın ve aydınlatın.
Onların sahte ışığıyla değil.
Kendi ahlakınız, bilginiz, inancınız ve ruhunuzla.
Basit bir mimarla değil.
Evreni yaratan, düzenleyen ve günü geldiğinde hesap soracak olan tek tanrının dileğiyle…
It is coming!
The Army of Nyx
2011
doctor who illuminati -2-
selam millet doctor who ifşaatına devam ediyorum.
şimdi önceki ifşaattan daha geriye, 2005 yılına gidelim. bu yılda doctor who gibi 60'lardan beridir oynayan dizi yeniden çekilmeye başlandı. başrolde 9. doktor rolünde christopher eccleston ve yardımcısı billie piper(rose-efsane yardımcı) ve gay-dahi-çapkın olan kaptan jack harkness.
ne illuminati temaları- sembolleri işlenmiş. şok olacaksınız. konusuna mı dikkat çeksem, sembollere mi bilmiyorum. neyse anlatıyorum.
sezon bölümleri genel itibariyle bağımsızdı ancak doctor ve arkadaşının karşısına sürekli ''bad wolf'' kelimeleri çıkıyordu. hem de evrenin her köşesinde, hem geçmişte, hem gelecekte. yani uzay-zamanın heryerinde.
direk final bölümlerinden bahsedeceğim illuminati ile ilgili. diğer bölümler ayrı ayrı incelenebilir aslında ama direk can alıcı bölümler bunlar. konudan bahsedersek te; tarih milattan sonra 200.000 inci yıllar. doctorun önceki bölümlerinde yaptığı zorunlu bir müdahale sonucu tarih olmaması gerektiği gibi gelişir. insanlar tv-ye, internet programlarına-yarışmalara bağımlı olmuştur. çünkü insanlığın hafızası yüz sene önce silinmiştir kısmen. düşünmekten uzak, tv bağımlısı bir nesil doğmuştur. bir uzay üssünde bu programlar yapılmaktadır. binlerce yarışma stüdyosunda yarışmalar vardır. ancak kaybedenlerin sonu ölümcül ışındır. ve yarışmacılar irade dışı yeryüzünden seçilmektedir. kazanana ödül olarak ta yaşama hakkı verilir.
kimse de itiraz etmemektedir bu vahşete. zira herkes sistemi böyle kabullenmiş ve üstelik programlardan zevk almaktadırlar. hayatın kuralı budur. ( hafızasını yitirmiş düşünmeyen nesil-günümüze ne kadar da benziyor değil mi? 200000 yılının son iki sıfırını atın. tarih bile işaret ediyor)
işte bizim doktor ve arkadaşlarını da gemisinin(tardisin) içinden ışınlayak içine çeker, yarışmalara sokar bu uzay üssü.
doktoru ''biri bizi gözetliyor''tarzı bir yarışmaya, rose'u bilgi yarışmasına, jack'i de giyim yarışmasına...neyse ben doktorla ilgilenecem.
bakın evin heryeri tek göz. semboller gözümüze gözümüze sokuluyor. insanlığı böyle köle yapan ve var oldukları dahi bilinmeyen bir gizli yönetim merkezi var. ama doktor kısa zamanda sistemdeki çarpıklığı analiz edip bu gizli yönetim merkezinin varlığını öğreniyor. bu yönetim aşağıdaki mavi şey değil, daha da üst. gelcem sırayla...
bu mavili kadın, heryerine kablo bağlı ve ''görünen'' en üst yönetim şeysi. yönetim kadrosu bu ne derse onu yapıyor. zira kahin gibi birşey ve kendi kişiliği, benliği tümüyle kaybolmuş. sadece yönergeler veriyor.
zihin kontrolün en görünen işareti bu. doktor ve arkadaşlarını da yarışmalara sokan bu kadın. çünkü amacı doktora ulaşıp kendini ve insanlığı, zihnini kontrol edenlerden kurtarmak. kontrol edildiğinden de yönetim kadrosundakilerden hiçbiri bilmiyor. çünkü söyleyemiyor mavi kadın onlara. yasak.
neyse doktor ve arkadaşları araştıra araştıra buluyor burayı. mavili kadınla konuşuyor. mavili kadın da canını hiçe sayarak, yasak olduğunu bile bile doktora herşeyi anlatıyor. ''uzaydaki efendiler beni yönetiyor'' diyor. ve bir anda ışınla çekilip öldürülüyor efendilerce. doktor da araştırmaya devam edip kendilerini başarıyla yüz yıl gizlemiş olan o uzaylı efendileri deşifre ediyor.
efendileri gördünüz mü? bildiğimiz uçandaireler. tv de gördüklerimizin aynıları. içlerindeki uzaylılar da doktorun ve zaman lordlarının en büyük düşmanı dalek'ler. alt resimde gördüğünüz de daleklerin tanrı-kralı. ve tek gözü var. diğer gözü yok. tabiki genetikten bilmemneden ucubeye dönmüş tüm dalek ırkı. kendilerini teneke gibi görünen o komik şeylere hapsetmişler, yaşam destek ünitesi gibi.
burada da o tek gözlü dalek imparatoru iblis rolünde, emrindeki dalekler onun şeytanları(insi ve cinni- illuminati dahil) emrindekiler onu tanrı sanıyor. ibadet ediyor.(dizide öyle)
doktor zamanında dalekleri ve kendi ırkını komple zamanın dışına atıp yok etmiş. çünkü hem kendi ırkı , hem de bu ırk azıtıp tüm evreni yok etmeye kalkmışlar. ama bu imparator-dalek kaçmayı başarmış, kendine yeni bir ırk türetmiş insan vücutlarını kullanarak.
zihin kontrolle üretilen yeni ırka gönderme. lady gagayı hatırlayın, alnında arasıra beliriveren küçük boynuzcuklarını, ya da bazı yöneticilerin reptilian göz fenomenlerini felan. mk ultra diyorum başka birşey demiyorum. imparator dalek'in insan bedenleriyle ürettiği yeni dalek ırkı.
neyse sonuca gelelim. şimdi doktor bir oyunla biricik yol arkadaşı rose'u kendi zamanına(2005 yılına) gönderiyor gemisiyle birlikte. çünkü ümidi kalmamış ve oradaki tüm canlılığı yok etmek üzere hazırladığı bir bombayla. mecbur, çünkü daleklerden bir tane bile kalsa evreni yok eder bunlar. ama yapamıyor tabiki de, vicdanı el vermiyor. tam yenildiğini kabul edip öldürülecekkeeennn.....
2005 yılına geri gönderdiği rose rahat durmuyor tabiki. doktorunu yalnız bırakmıyor.çünkü heryerde bad wolf kelimelerine rastlıyor ve bunun bir uyarı olabileceğini düşünüp birşeyler yapmaya karar veriyor. geminin kaputunu söküp kalbine bakıyor. ( tardis-gemi canlı aslında) tabiki geminin o ışıklı kalbi aslında zaman vorteksinin kendisi.(önceki yazıyı hatırlayın.) vorteks enerjisini içine çekiyor. gemiyi tekrar 200,000 yılına ışınlayıp doktorun ölmek üzere olduğu o ana dönüyor. zira vorteksle birlikte bir nevi tanrılaşmış ve uzay -zamanın saf gücüne kavuşmuş. diyor ki ''bad wolf benim. bu kelimeleri kendime uyarı olsun diye uzay zamana dağıttım. gece ve gündüz, güneş ve ay benim emrimde.....'' gibisinden tanrısal konuşuyor.
tüm dalekleri tek bir el hareketiyle yok ediyor.
çoktan ölmüş olan kaptan jack harkness'ı da diriltip ölümsüz yapıyor. sonra bu adam istese de ölemiyor bir türlü. kendine yeni bir dizi çekiyor(torchwood). bu dizi de bir ara TRT 1 de yayınlanıyor.(özel birlik). ama +16 diye yayından kaldırılıyor.. halen yayınlanır. internetten izlerim.
tabiki rose'un tüm bu çektiği enerjiyi hiçbir canlı kaldıramaz. doktor o enerjiyi rose dan çekip tardise geri yolluyor. tabiki kendisi de dayanamıyor. ölüp rejenerasyon geçiriyor ve 10. doktora merhaba diyoruz(david tennant).
şimdi her sezonda gizli yüce örgüt rolüne başkasını oturtan bu dizide 2005 teki 1. sezon(yeni versiyon) bu örgüt rolünde dalekler vardı. hem gizlilerdi. hem heryere tek göz işareti bırakarak imzalarını atıyorlardı. insanlık bunların varlığından kesinlikle habersizdi. ama onlar tüm insanlığı yüzyıl farkettirmeden yönetmiş, zalim ama insanların haline şükrettiği bir sistem getirmişlerdi.(günümüzdeki eğlence odaklı kapitalist sistem)
kurtarıcımız-mesihimiz yine her zamanki gibi doktor. zira rose'un çektiği zaman vorteksi doktorun emrinde kısmen(zaman lordu kimliğiyle). tardis doktorun-organik bağı var doktorla. vorteks kendine rose'u seçiyor.rose'da zuhur ediyor.. doktorun ölmemesi gerek çünkü, ölürse evren karışır.
aslında burada farklı olarak bir nevi tanrı-horus inançlarını doktora giydirmişler. doktor aydınlanmış olanı temsil ediyor. heryerinden çıkan ışıklara bakın, rejenerasyonuna bakın, zaman vorteksinin enrejisine bakın. altın rengi bir ışık.
aydınlık , ışık, lamba , ampul , yedi kollu şamdan, aydınlanma vs. vs. vs. falan filan, falan filan.
ha niye belki de çoğunuzun izlemediği bu kült ingiliz yapımını araştırıyorum? siz izlemiyorsunuz belki ama dünya izliyor bu diziyi. ve star wars'tan bile köklü bir süksesi var. anlayın istiyorum bazı şeyleri. medyadaki film-dizilerin masum olmadığını, bize birşeyler anlatmak istediğini anlayın istiyorum.
şimdi önceki ifşaattan daha geriye, 2005 yılına gidelim. bu yılda doctor who gibi 60'lardan beridir oynayan dizi yeniden çekilmeye başlandı. başrolde 9. doktor rolünde christopher eccleston ve yardımcısı billie piper(rose-efsane yardımcı) ve gay-dahi-çapkın olan kaptan jack harkness.
ne illuminati temaları- sembolleri işlenmiş. şok olacaksınız. konusuna mı dikkat çeksem, sembollere mi bilmiyorum. neyse anlatıyorum.
sezon bölümleri genel itibariyle bağımsızdı ancak doctor ve arkadaşının karşısına sürekli ''bad wolf'' kelimeleri çıkıyordu. hem de evrenin her köşesinde, hem geçmişte, hem gelecekte. yani uzay-zamanın heryerinde.
direk final bölümlerinden bahsedeceğim illuminati ile ilgili. diğer bölümler ayrı ayrı incelenebilir aslında ama direk can alıcı bölümler bunlar. konudan bahsedersek te; tarih milattan sonra 200.000 inci yıllar. doctorun önceki bölümlerinde yaptığı zorunlu bir müdahale sonucu tarih olmaması gerektiği gibi gelişir. insanlar tv-ye, internet programlarına-yarışmalara bağımlı olmuştur. çünkü insanlığın hafızası yüz sene önce silinmiştir kısmen. düşünmekten uzak, tv bağımlısı bir nesil doğmuştur. bir uzay üssünde bu programlar yapılmaktadır. binlerce yarışma stüdyosunda yarışmalar vardır. ancak kaybedenlerin sonu ölümcül ışındır. ve yarışmacılar irade dışı yeryüzünden seçilmektedir. kazanana ödül olarak ta yaşama hakkı verilir.
kimse de itiraz etmemektedir bu vahşete. zira herkes sistemi böyle kabullenmiş ve üstelik programlardan zevk almaktadırlar. hayatın kuralı budur. ( hafızasını yitirmiş düşünmeyen nesil-günümüze ne kadar da benziyor değil mi? 200000 yılının son iki sıfırını atın. tarih bile işaret ediyor)
işte bizim doktor ve arkadaşlarını da gemisinin(tardisin) içinden ışınlayak içine çeker, yarışmalara sokar bu uzay üssü.
doktoru ''biri bizi gözetliyor''tarzı bir yarışmaya, rose'u bilgi yarışmasına, jack'i de giyim yarışmasına...neyse ben doktorla ilgilenecem.
bakın evin heryeri tek göz. semboller gözümüze gözümüze sokuluyor. insanlığı böyle köle yapan ve var oldukları dahi bilinmeyen bir gizli yönetim merkezi var. ama doktor kısa zamanda sistemdeki çarpıklığı analiz edip bu gizli yönetim merkezinin varlığını öğreniyor. bu yönetim aşağıdaki mavi şey değil, daha da üst. gelcem sırayla...
bu mavili kadın, heryerine kablo bağlı ve ''görünen'' en üst yönetim şeysi. yönetim kadrosu bu ne derse onu yapıyor. zira kahin gibi birşey ve kendi kişiliği, benliği tümüyle kaybolmuş. sadece yönergeler veriyor.
zihin kontrolün en görünen işareti bu. doktor ve arkadaşlarını da yarışmalara sokan bu kadın. çünkü amacı doktora ulaşıp kendini ve insanlığı, zihnini kontrol edenlerden kurtarmak. kontrol edildiğinden de yönetim kadrosundakilerden hiçbiri bilmiyor. çünkü söyleyemiyor mavi kadın onlara. yasak.
neyse doktor ve arkadaşları araştıra araştıra buluyor burayı. mavili kadınla konuşuyor. mavili kadın da canını hiçe sayarak, yasak olduğunu bile bile doktora herşeyi anlatıyor. ''uzaydaki efendiler beni yönetiyor'' diyor. ve bir anda ışınla çekilip öldürülüyor efendilerce. doktor da araştırmaya devam edip kendilerini başarıyla yüz yıl gizlemiş olan o uzaylı efendileri deşifre ediyor.
efendileri gördünüz mü? bildiğimiz uçandaireler. tv de gördüklerimizin aynıları. içlerindeki uzaylılar da doktorun ve zaman lordlarının en büyük düşmanı dalek'ler. alt resimde gördüğünüz de daleklerin tanrı-kralı. ve tek gözü var. diğer gözü yok. tabiki genetikten bilmemneden ucubeye dönmüş tüm dalek ırkı. kendilerini teneke gibi görünen o komik şeylere hapsetmişler, yaşam destek ünitesi gibi.
burada da o tek gözlü dalek imparatoru iblis rolünde, emrindeki dalekler onun şeytanları(insi ve cinni- illuminati dahil) emrindekiler onu tanrı sanıyor. ibadet ediyor.(dizide öyle)
doktor zamanında dalekleri ve kendi ırkını komple zamanın dışına atıp yok etmiş. çünkü hem kendi ırkı , hem de bu ırk azıtıp tüm evreni yok etmeye kalkmışlar. ama bu imparator-dalek kaçmayı başarmış, kendine yeni bir ırk türetmiş insan vücutlarını kullanarak.
zihin kontrolle üretilen yeni ırka gönderme. lady gagayı hatırlayın, alnında arasıra beliriveren küçük boynuzcuklarını, ya da bazı yöneticilerin reptilian göz fenomenlerini felan. mk ultra diyorum başka birşey demiyorum. imparator dalek'in insan bedenleriyle ürettiği yeni dalek ırkı.
neyse sonuca gelelim. şimdi doktor bir oyunla biricik yol arkadaşı rose'u kendi zamanına(2005 yılına) gönderiyor gemisiyle birlikte. çünkü ümidi kalmamış ve oradaki tüm canlılığı yok etmek üzere hazırladığı bir bombayla. mecbur, çünkü daleklerden bir tane bile kalsa evreni yok eder bunlar. ama yapamıyor tabiki de, vicdanı el vermiyor. tam yenildiğini kabul edip öldürülecekkeeennn.....
2005 yılına geri gönderdiği rose rahat durmuyor tabiki. doktorunu yalnız bırakmıyor.çünkü heryerde bad wolf kelimelerine rastlıyor ve bunun bir uyarı olabileceğini düşünüp birşeyler yapmaya karar veriyor. geminin kaputunu söküp kalbine bakıyor. ( tardis-gemi canlı aslında) tabiki geminin o ışıklı kalbi aslında zaman vorteksinin kendisi.(önceki yazıyı hatırlayın.) vorteks enerjisini içine çekiyor. gemiyi tekrar 200,000 yılına ışınlayıp doktorun ölmek üzere olduğu o ana dönüyor. zira vorteksle birlikte bir nevi tanrılaşmış ve uzay -zamanın saf gücüne kavuşmuş. diyor ki ''bad wolf benim. bu kelimeleri kendime uyarı olsun diye uzay zamana dağıttım. gece ve gündüz, güneş ve ay benim emrimde.....'' gibisinden tanrısal konuşuyor.
tüm dalekleri tek bir el hareketiyle yok ediyor.
çoktan ölmüş olan kaptan jack harkness'ı da diriltip ölümsüz yapıyor. sonra bu adam istese de ölemiyor bir türlü. kendine yeni bir dizi çekiyor(torchwood). bu dizi de bir ara TRT 1 de yayınlanıyor.(özel birlik). ama +16 diye yayından kaldırılıyor.. halen yayınlanır. internetten izlerim.
tabiki rose'un tüm bu çektiği enerjiyi hiçbir canlı kaldıramaz. doktor o enerjiyi rose dan çekip tardise geri yolluyor. tabiki kendisi de dayanamıyor. ölüp rejenerasyon geçiriyor ve 10. doktora merhaba diyoruz(david tennant).
şimdi her sezonda gizli yüce örgüt rolüne başkasını oturtan bu dizide 2005 teki 1. sezon(yeni versiyon) bu örgüt rolünde dalekler vardı. hem gizlilerdi. hem heryere tek göz işareti bırakarak imzalarını atıyorlardı. insanlık bunların varlığından kesinlikle habersizdi. ama onlar tüm insanlığı yüzyıl farkettirmeden yönetmiş, zalim ama insanların haline şükrettiği bir sistem getirmişlerdi.(günümüzdeki eğlence odaklı kapitalist sistem)
kurtarıcımız-mesihimiz yine her zamanki gibi doktor. zira rose'un çektiği zaman vorteksi doktorun emrinde kısmen(zaman lordu kimliğiyle). tardis doktorun-organik bağı var doktorla. vorteks kendine rose'u seçiyor.rose'da zuhur ediyor.. doktorun ölmemesi gerek çünkü, ölürse evren karışır.
aslında burada farklı olarak bir nevi tanrı-horus inançlarını doktora giydirmişler. doktor aydınlanmış olanı temsil ediyor. heryerinden çıkan ışıklara bakın, rejenerasyonuna bakın, zaman vorteksinin enrejisine bakın. altın rengi bir ışık.
aydınlık , ışık, lamba , ampul , yedi kollu şamdan, aydınlanma vs. vs. vs. falan filan, falan filan.
ha niye belki de çoğunuzun izlemediği bu kült ingiliz yapımını araştırıyorum? siz izlemiyorsunuz belki ama dünya izliyor bu diziyi. ve star wars'tan bile köklü bir süksesi var. anlayın istiyorum bazı şeyleri. medyadaki film-dizilerin masum olmadığını, bize birşeyler anlatmak istediğini anlayın istiyorum.
doctor who illuminati -1-
beyler bayanlar. hiçbirşeyi işkembeden atmayan ve illuminatiyle kafayı bozmuş birisi olarak yeterli altyapımı kurdum, birtakım güvenilir kaynaklardan faydalandım ve bu dizinin ifşaatını yapmaya karar verdim. 2 parça halinde giriş yapacağım. ikinci bölüm daha bir çarpıcı olacak.
not: bloğumuz bir bütün olduğu için benzetmeler ve daldan dala atlamalara rastlayabilirsiniz. bloğa ve sikko bloğuna ve arrivalsa bakmadan ön yargılarla yaklaşmayın bu yazıya. çünkü zaten bilinen şeylerden bahsetmekten nefret ederim.
not2;maksadım doctor who yu kötülemek değil. aksine bu dizinin hiç te boş bir dizi olmadığını ispatlamak. ve bence şu ana kadar tv tarihinde çıkan en iyi dizi.(bilimkurgu sevdiğimden midir nedir). ama dizinin fanatiklerine tavsiyem; izlediğiniz şeyi aklınızla izleyin, gözünüzle değil.
10. ve 11. doctorlar
size bir diziyi dikkat çekeceğim. Doctor WHO. dünyanın bilinen en uzun dizisi. ve birçok çevrece en iyi bilimkurgu dizisi diye nitelendiriliyor. konusundan bahsedecek olursak(bilmeyenleriniz için);
doctor lakaplı şahıs, günümüzden milyarlarca yıl önce yaşayıp yok olmuş insansı bir ırk olan zaman lordlarının son yaşayan üyesi ve en iyi komutanlarından. ve bu ırkın masonluk cemiyetine benzerliği inanılmaz.(tabi ki fantastik düşünün)
11. doctor ve insan yardımcısı amy pond.
zamanlordları (masonlar), zamana hükmedebilen, bilimde milyonlarca yılllık birikime sahip, genetik ve medeniyetin zirvesinde bir ırk. iki kalpleri var ve ölüm zamanlarında bir yaratıcı enerji eşliğinde beden değiştirip yeni bir kişiliğe ve bedene kavuşuyorlar. bu yolla ölümsüzler ancak yasaları gereği en çok 13 rejenerasyon geçirebiliyorlar. (13;masonluğun iskoç ritindeki ikinci kademe seviyelerin sayısı-tapınak şovalyelerinin geleneklerini yansıtır) evrenin içboyutundaki zaman vorteksini keşfetmişler (gerçekten de olduğu söyleniyor-ciddiyim). bu vorteksle haşırneşir olmaktan insanlıktan zaman lordluğuna terfi etmişler ırkça. doğuştan da evrenin tüm bilgileri zihinlerinde paket olarak saklı, zamanın vorteksiyle evrimleştikleri için.
10. doctor (david tennant) rejenerasyon geçirirken(yani aslında ölüp dirilirken)
bir de zaman lordlarının yöneticileri-önemli şahsiyetleri vardır. bunlar kademe sırasına göre;
the others(öteki-tanrı),omega,rassilon,romana ve doctor(others'in kanını taşıyor)
yani 5 kişiler.(iskoç ritinde 3. en üst yönetim derecelerinin sayısı)
ve de birçok aydınlanma mesajını, aydınlık vurgusunu görüyoruz. bilimin gücünün ön plana çıkarılması ve de tanrının yok sayılması. tanrının aslında zeki canlıların içinde olması.( kabala'nın tanrılaşma fantezileri malum-ilgili yazılar var blogda)
neyse işte bizim doktor(ve onun polisklubesi şeklinde kamuflaj giydirilmiş devasa!! ve canlı uzay gemisi-tardis) dünyaya gelip yeni gelişen insan ırkıyla rastlıyor, onları çok seviyor ve onları koruyor, kurtarıyor, içlerinden yardımcılar seçiyor kendine.
bütün bölümlerde ortak olan birşey var ki doctor hep beklenen kurtarıcı oluyor, evrendeki ırkları, insanlığı hatta evreni defalarca kurtarıyor. yanisi büyük kurtarıcı. hep tehlikenin zirve yaptığı, ümitlerin kesildiği zaman doctor tardisiyle çıkageliyor ve günü kurtarıyor.
bildiğiniz mesih yani...
mesih'e , beklenen kurtarıcıya dizi çekmişler bilimkurgu formatında anlayacağınız...
aslında her sezonun nice derin anlamları, ne işaretleri var da hepsini buraya dökmem günlerimi, haftalarımı alır.
şimdilik 6. sezondan, yani yayınlanan son sezondan bahsedeceğim konuyla ilgili olarak, belki devamını getiririm.
5. ve 6. sezonun baş düşmanı, yani 11. doctor'un esas düşmanı, mesihimizin uğraştığı kişi silence diye bir tarikat. yani anlamı sessizlik. bu öyle bir tarikat ki(illuminatiye gelcem) çok gizli, çok uzun vadeli büyük planlara sahip, esas amacı kendini kurtarmak için doctor 'u öldürmek olan bir tarikat. doktoru öldürmek zorunda çünkü bir kehanet var ''dünyanın en eski sorusu sorulduğunda(doctor who?) silence çökecek ve 11. doctor düşecek. 12. gelecek(bizim ümidimiz).işte doctor temelli ölürse bu kehanet gerçekleşmez.
tanıdık geldi değil mi? mesih gelir ve deccaliyet(illuminati) yani silence(sessizlik) yok olur. çünkü soru doctor who? yani doktor kim? ve kehanete göre bu soru o vakit cevaplanacak ve sonrasında sessizlik tarikatı çökecek. (mesih zuhur eder, kimliği belli olur, deccaliyet çöker)
sessizlik tarikatının başında kimler var biliyor musunuz? bir ırk. hem de griler!!! şu koca kafalı uzaylı ırkı varya tvlerde çıkan, işte onlar.
ecinniiii...
silence tarikatını bunlar yönetiyor. bunların adı da dizide silence. ve insanlıktan bile önce bu gezegendelermiş. insan ırkını tarih boyunca sürekli telkin ve hipnoz yoluyla yönetmişler. ve büyük bir özellikleri var. insanlardan birisi bunları gördüğünde emir alıyor, telkin-hipnoz oluyor, kafasını diğer tarafa çevirdiği an silence denen varlığı tümüyle unutuyor. sanki hiç ama hiç onu görmemiş gibi. yani bu ırk canlı olan hiçbir hafızada durmuyor. hiçbir canlı bunları hafızasında tutamıyor, hem de zerre kadar. ama telkin yoluyla kontrol için hafıza gerekmez.
şeytanların vesvesesiiiiii......
ve şimdi gelelim TEK GÖZ olaylarına. şimdi silence'yi unutmamak, onlarla hatırlı,bilinçli iletişim kurabilmek için o tek gözlerine kapattıkları cihaz gerekiyor. şimdi onlarla görsel iletişimin tek yolu bu.
cinlerle iletişimin tek yolu bir gözden vazgeçmektir. dini literatürde tek göz, maneviyata kapalı, kalp gözü körelmiş demek.cinlerle iletişim kurmak dinimize ve hristiyanlığa -museviliğe göre ilahi yolu terkedip, o yoldaki gözünü kapayıp, şeytani yolu seçmektir. cinler için de aynı mevzu geçerli.
bir de bu dizide sağ göz kapalı hep. sol göz açık.
şimdi dizide silence ırkına hizmet eden alt kadro komple böyle tek göz dolaşıyor mecbur. doctor ve arkadaşlar da silence'ye hizmet değil de onları görüp yokedebilmek için mecbur tek göz oluyorlar bir süre.
dizideki 52. bölge (51. ye gönderme). burası doktorun arkadaşı amy'nin hükümet yardımıyla yakalayıp hapsettikleri silence deposu. silence nin eski yönetim merkezi. piramidin tepesindeki çubuk ne biliyor musunuz? onunla tüm evrendeki varlıklara(gök ehline) sinyal gönderilebiliyor.
piramitlerin yapılış amacı komplo teorilerini bilirsiniz. ley hatları üzerinde enerji akımları oluşturmak,farklı karakterdeki bu enerjiyi yoğunlaştırıp boyutlar arası kapı açmak, şeytanları bu aleme doluşturmak ve şeytanlarla iletişime geçmek. tabiki karşılığında çok yüksek seviyede haz almak.( bildiğimiz en kötü bağımlılık- orgazmın bile sönük kaldığı, dünyada yaşanabilecek hazzın zirvesi olan, trans halinde satanik ritüeller)
not: bloğumuz bir bütün olduğu için benzetmeler ve daldan dala atlamalara rastlayabilirsiniz. bloğa ve sikko bloğuna ve arrivalsa bakmadan ön yargılarla yaklaşmayın bu yazıya. çünkü zaten bilinen şeylerden bahsetmekten nefret ederim.
not2;maksadım doctor who yu kötülemek değil. aksine bu dizinin hiç te boş bir dizi olmadığını ispatlamak. ve bence şu ana kadar tv tarihinde çıkan en iyi dizi.(bilimkurgu sevdiğimden midir nedir). ama dizinin fanatiklerine tavsiyem; izlediğiniz şeyi aklınızla izleyin, gözünüzle değil.
10. ve 11. doctorlar
size bir diziyi dikkat çekeceğim. Doctor WHO. dünyanın bilinen en uzun dizisi. ve birçok çevrece en iyi bilimkurgu dizisi diye nitelendiriliyor. konusundan bahsedecek olursak(bilmeyenleriniz için);
doctor lakaplı şahıs, günümüzden milyarlarca yıl önce yaşayıp yok olmuş insansı bir ırk olan zaman lordlarının son yaşayan üyesi ve en iyi komutanlarından. ve bu ırkın masonluk cemiyetine benzerliği inanılmaz.(tabi ki fantastik düşünün)
11. doctor ve insan yardımcısı amy pond.
zamanlordları (masonlar), zamana hükmedebilen, bilimde milyonlarca yılllık birikime sahip, genetik ve medeniyetin zirvesinde bir ırk. iki kalpleri var ve ölüm zamanlarında bir yaratıcı enerji eşliğinde beden değiştirip yeni bir kişiliğe ve bedene kavuşuyorlar. bu yolla ölümsüzler ancak yasaları gereği en çok 13 rejenerasyon geçirebiliyorlar. (13;masonluğun iskoç ritindeki ikinci kademe seviyelerin sayısı-tapınak şovalyelerinin geleneklerini yansıtır) evrenin içboyutundaki zaman vorteksini keşfetmişler (gerçekten de olduğu söyleniyor-ciddiyim). bu vorteksle haşırneşir olmaktan insanlıktan zaman lordluğuna terfi etmişler ırkça. doğuştan da evrenin tüm bilgileri zihinlerinde paket olarak saklı, zamanın vorteksiyle evrimleştikleri için.
10. doctor (david tennant) rejenerasyon geçirirken(yani aslında ölüp dirilirken)
bir de zaman lordlarının yöneticileri-önemli şahsiyetleri vardır. bunlar kademe sırasına göre;
the others(öteki-tanrı),omega,rassilon,romana ve doctor(others'in kanını taşıyor)
yani 5 kişiler.(iskoç ritinde 3. en üst yönetim derecelerinin sayısı)
ve de birçok aydınlanma mesajını, aydınlık vurgusunu görüyoruz. bilimin gücünün ön plana çıkarılması ve de tanrının yok sayılması. tanrının aslında zeki canlıların içinde olması.( kabala'nın tanrılaşma fantezileri malum-ilgili yazılar var blogda)
neyse işte bizim doktor(ve onun polisklubesi şeklinde kamuflaj giydirilmiş devasa!! ve canlı uzay gemisi-tardis) dünyaya gelip yeni gelişen insan ırkıyla rastlıyor, onları çok seviyor ve onları koruyor, kurtarıyor, içlerinden yardımcılar seçiyor kendine.
bütün bölümlerde ortak olan birşey var ki doctor hep beklenen kurtarıcı oluyor, evrendeki ırkları, insanlığı hatta evreni defalarca kurtarıyor. yanisi büyük kurtarıcı. hep tehlikenin zirve yaptığı, ümitlerin kesildiği zaman doctor tardisiyle çıkageliyor ve günü kurtarıyor.
bildiğiniz mesih yani...
mesih'e , beklenen kurtarıcıya dizi çekmişler bilimkurgu formatında anlayacağınız...
aslında her sezonun nice derin anlamları, ne işaretleri var da hepsini buraya dökmem günlerimi, haftalarımı alır.
şimdilik 6. sezondan, yani yayınlanan son sezondan bahsedeceğim konuyla ilgili olarak, belki devamını getiririm.
5. ve 6. sezonun baş düşmanı, yani 11. doctor'un esas düşmanı, mesihimizin uğraştığı kişi silence diye bir tarikat. yani anlamı sessizlik. bu öyle bir tarikat ki(illuminatiye gelcem) çok gizli, çok uzun vadeli büyük planlara sahip, esas amacı kendini kurtarmak için doctor 'u öldürmek olan bir tarikat. doktoru öldürmek zorunda çünkü bir kehanet var ''dünyanın en eski sorusu sorulduğunda(doctor who?) silence çökecek ve 11. doctor düşecek. 12. gelecek(bizim ümidimiz).işte doctor temelli ölürse bu kehanet gerçekleşmez.
tanıdık geldi değil mi? mesih gelir ve deccaliyet(illuminati) yani silence(sessizlik) yok olur. çünkü soru doctor who? yani doktor kim? ve kehanete göre bu soru o vakit cevaplanacak ve sonrasında sessizlik tarikatı çökecek. (mesih zuhur eder, kimliği belli olur, deccaliyet çöker)
sessizlik tarikatının başında kimler var biliyor musunuz? bir ırk. hem de griler!!! şu koca kafalı uzaylı ırkı varya tvlerde çıkan, işte onlar.
ecinniiii...
silence tarikatını bunlar yönetiyor. bunların adı da dizide silence. ve insanlıktan bile önce bu gezegendelermiş. insan ırkını tarih boyunca sürekli telkin ve hipnoz yoluyla yönetmişler. ve büyük bir özellikleri var. insanlardan birisi bunları gördüğünde emir alıyor, telkin-hipnoz oluyor, kafasını diğer tarafa çevirdiği an silence denen varlığı tümüyle unutuyor. sanki hiç ama hiç onu görmemiş gibi. yani bu ırk canlı olan hiçbir hafızada durmuyor. hiçbir canlı bunları hafızasında tutamıyor, hem de zerre kadar. ama telkin yoluyla kontrol için hafıza gerekmez.
şeytanların vesvesesiiiiii......
ve şimdi gelelim TEK GÖZ olaylarına. şimdi silence'yi unutmamak, onlarla hatırlı,bilinçli iletişim kurabilmek için o tek gözlerine kapattıkları cihaz gerekiyor. şimdi onlarla görsel iletişimin tek yolu bu.
cinlerle iletişimin tek yolu bir gözden vazgeçmektir. dini literatürde tek göz, maneviyata kapalı, kalp gözü körelmiş demek.cinlerle iletişim kurmak dinimize ve hristiyanlığa -museviliğe göre ilahi yolu terkedip, o yoldaki gözünü kapayıp, şeytani yolu seçmektir. cinler için de aynı mevzu geçerli.
bir de bu dizide sağ göz kapalı hep. sol göz açık.
şimdi dizide silence ırkına hizmet eden alt kadro komple böyle tek göz dolaşıyor mecbur. doctor ve arkadaşlar da silence'ye hizmet değil de onları görüp yokedebilmek için mecbur tek göz oluyorlar bir süre.
dizideki 52. bölge (51. ye gönderme). burası doktorun arkadaşı amy'nin hükümet yardımıyla yakalayıp hapsettikleri silence deposu. silence nin eski yönetim merkezi. piramidin tepesindeki çubuk ne biliyor musunuz? onunla tüm evrendeki varlıklara(gök ehline) sinyal gönderilebiliyor.
piramitlerin yapılış amacı komplo teorilerini bilirsiniz. ley hatları üzerinde enerji akımları oluşturmak,farklı karakterdeki bu enerjiyi yoğunlaştırıp boyutlar arası kapı açmak, şeytanları bu aleme doluşturmak ve şeytanlarla iletişime geçmek. tabiki karşılığında çok yüksek seviyede haz almak.( bildiğimiz en kötü bağımlılık- orgazmın bile sönük kaldığı, dünyada yaşanabilecek hazzın zirvesi olan, trans halinde satanik ritüeller)
horus'un gözü illuminati
horusun gözü
Horus
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Horus (Haru, Hor), Eski Mısır mitolojisinde gök tanrısıdır. İsis ile Osiris'in oğludur. Horus, şahin başlı tasvir edilir, bazı tasvirlerde firavunlar İsis'in kucağında sembolize edilmiştir. Bunun sebebi firavunların dünya üzerindeki Horus olduğuna inanılmasındandır. Firavunlar kendilerini Horus'un yeryüzündeki cisimleşmiş halleri olarak gördükleri için Horus, Antik Mısır'ın en önemli tanrılarından biridir. Firavunlar, Horus'un ismini kendi isimlerinden biri olarak alırlardı.
Harpokrates(horusun küçüklüğü) bir timsahın üzerinde ayakta duran, bir elinde akrep, diğerinde yılan tutan bir çocuk olarak da betimlenmiştir.
Şahin kafalı Horus’un yırtıcı kuşların keskin bakışıyla tasvir edilmesi, kişinin hiçbir hareketini gözünden kaçırmayan bir ilah oluşunu, yani vicdanın gözünden hiçbir şeyin kaçmayacağını simgeler
Güneş ve Ay, Horus’un gözleri olarak ifade edilir
Horus’tan “Sirius içindeki Horus” olarak söz eden kimi Mısır metinlerinde ise, Horus’un Dünya insanlarına Sirius’tan gelen bir ‘tesir’ olduğu ve kaynağının göksel Osiris olduğu belirtilir..
kaynak: vikipedi
anladınız mı? neden horus? neden horusun gözü?çünkü horus;
eski mısırdan avrupaya kaçan ve soyunu-kanını ensest ilişkilerle günümüze kadar muhafaza eden, horusun çocukları olduklarını sanan üç beş soylu aileden müteşekkil illuminati örgütü eski hükümdarlıklarını canlandırma peşindeler.
yanisi dünyanın başına bela olanlar aslında tümüyle pagan ve çok tanrılı inançları olan, zengin ve tecrübeli kaçık üçbeş aile
daha önce de yaptılar bu işi (uzun yıllar tüm dünyanın en büyük gücü olan eski mısır devleti)
Horus
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Horus (Haru, Hor), Eski Mısır mitolojisinde gök tanrısıdır. İsis ile Osiris'in oğludur. Horus, şahin başlı tasvir edilir, bazı tasvirlerde firavunlar İsis'in kucağında sembolize edilmiştir. Bunun sebebi firavunların dünya üzerindeki Horus olduğuna inanılmasındandır. Firavunlar kendilerini Horus'un yeryüzündeki cisimleşmiş halleri olarak gördükleri için Horus, Antik Mısır'ın en önemli tanrılarından biridir. Firavunlar, Horus'un ismini kendi isimlerinden biri olarak alırlardı.
Harpokrates(horusun küçüklüğü) bir timsahın üzerinde ayakta duran, bir elinde akrep, diğerinde yılan tutan bir çocuk olarak da betimlenmiştir.
Şahin kafalı Horus’un yırtıcı kuşların keskin bakışıyla tasvir edilmesi, kişinin hiçbir hareketini gözünden kaçırmayan bir ilah oluşunu, yani vicdanın gözünden hiçbir şeyin kaçmayacağını simgeler
Güneş ve Ay, Horus’un gözleri olarak ifade edilir
Horus’tan “Sirius içindeki Horus” olarak söz eden kimi Mısır metinlerinde ise, Horus’un Dünya insanlarına Sirius’tan gelen bir ‘tesir’ olduğu ve kaynağının göksel Osiris olduğu belirtilir..
kaynak: vikipedi
anladınız mı? neden horus? neden horusun gözü?çünkü horus;
- firavunları(ve günümüz illuminatisini- mısır firavun soyunun devamı olan bikaç köklü aileyi) simgeler. firavunlar, horusun beden bulmuş hali sanılır.
- horusun gözü 7/24 herşeyi görür.(herşeyi gören göz)
- horus'un sirius yıldızından tesir ettiğine inanılır.(siriusufo.org-uzaylılar)
- horusun küçüklüğü bir timsah üzerinde(sürüngen-reptilian-horusun alt tabakası, deccalın üstüne bindiği illuminati(reptilianlar)) , bir elinde akrep, bir elinde yılan. [akrep:tüm büyük devlet yöneticileri akrep burcudur, yılan(reptilian):illuminatiyi simgeler. yani horus(günümüzün firavunu deccal) hem illuminatinin üzerinde, onlara sırtını dayamış, hem de işlerinin yarısını onlarla sürdürüyor. diğer yarısını da akreple(görünen yöneticilerle)]
eski mısırdan avrupaya kaçan ve soyunu-kanını ensest ilişkilerle günümüze kadar muhafaza eden, horusun çocukları olduklarını sanan üç beş soylu aileden müteşekkil illuminati örgütü eski hükümdarlıklarını canlandırma peşindeler.
yanisi dünyanın başına bela olanlar aslında tümüyle pagan ve çok tanrılı inançları olan, zengin ve tecrübeli kaçık üçbeş aile
daha önce de yaptılar bu işi (uzun yıllar tüm dünyanın en büyük gücü olan eski mısır devleti)
üç kabbalist haham
son teorimi paylaşıyorum: şimdi 3 kabbalist haham var tarih boyunca. kabbalanın tüm sırlarını ritüellerini sembollerini bilen okuyabilen. bunlar piramidin en üst taşlarını temsil ediyor. zaten onun da üzerinde herşeyi gören göz var.
bu üç haham piramidi en tepesinde. dünyayı yönetmede izlenecek yolu, yapılması gerekenleri esas bunlar belirliyor. illuminati guruları gibi yani. illuminati de icraat ve planlama kısmını yapıyor.
yanisi esasında tüm dünyayı bu üç kişi yönetiyor diyebiliriz.
teknoloji ve bilimin inanılmaz bir sıçrama yaptığı, krallıkların yıkıldığı bu devrin, asrımıza hükmeden batı medeniyetinin esas yaratıcıları bunlar. bu hahamlar bir medeniyet yarattı aslında.
bu üç haham piramidi en tepesinde. dünyayı yönetmede izlenecek yolu, yapılması gerekenleri esas bunlar belirliyor. illuminati guruları gibi yani. illuminati de icraat ve planlama kısmını yapıyor.
yanisi esasında tüm dünyayı bu üç kişi yönetiyor diyebiliriz.
teknoloji ve bilimin inanılmaz bir sıçrama yaptığı, krallıkların yıkıldığı bu devrin, asrımıza hükmeden batı medeniyetinin esas yaratıcıları bunlar. bu hahamlar bir medeniyet yarattı aslında.
bir sex kitten başarısı
illuminati muhabbetinin bokunu çıkarmacalar....
sex kitten programlama mevzusu var. bu konularla haşır neşir olanlar bilir. bu programlamada yine herzamanki gibi eski mısır sembollerinden birisi, yani kutsal kedi sembolü tetikleyici olarak kullanılır. mkultra zihin programlama teranesini araştırırsanız sex kitten programlamanın da bir alt çeşit olduğunu görürsünüz. yani azgın kedi kadınlar. mırrrrr....
işte başarıya ulaşmış bir sex kitten(dünyada binlerce örneği var ama bunu seçtim ben):ünlü ingiliz şarkıcı Diana Vickers.
yengeniz olur laf etmeyin okey? ehehe
program materyalini kafese sokmuşlar, boynuna zinciri takmışlar, bir de leopar kostümü, oldu sana sex kitten cinsel objesi. tetiklensin genç zihinler, yeterli tetik bir araya eldi... şimdi ''böyle daha sexi oluyo ondan bu ambiyans'' demeyin, cevabını kendiniz vermiş olursunuz. şimdi at eşek kıyafeti giyse bu kadar etkileyici görünür müydü gözünüze bu hatun?
kırmızılı kadın, tetiklemeye devam, (arrivals izleyen anlamını bilir)
kitty kitty oo my sexy kitty...
bu da başka bir klibinin ilk görüntülerinden. damalı zeminin üzerindeki yılan yani-reptilian,biliyorsunuz anlamını-, iki sütun (boaz yakin) bıçakla bir bacağı kesip sandalyeye saplamışlar( bu nasıl romantik şarkı anlamadım) yerde şu yılanın zehirleri ve bizim kızın evinin kapısı işaretlenmiş. ahanda bu işaretli evdeki kızı zehirledik reptil zehiriyle, artık hiçbiryere adım atamaz bu kız (kesik ayak), tümüyle bizim kölemiz. biz kim miyiz, biz gizliyiz (sütunun yanındaki maske- o da hannibal maskesi)
yakışmış kanatlar-falling angels yani demon kanadı-
gökkuşağının bittiği yerde mutluluk var tabiki de, lordumuz size mutluluk vadediyor ehehe. klibin son karesi.
sikko sağolsun gökkuşağı sembolünün anlamını az çok öğrendik.
ve daha bu kız gibi yüzlerce örnek verilebilir, araştırmak lazım.
dediğim gibi yengeniz olur ona göre ehehe
hepsi bu kadar, ne sandıydın?
işte başarıya ulaşmış bir sex kitten(dünyada binlerce örneği var ama bunu seçtim ben):ünlü ingiliz şarkıcı Diana Vickers.
yengeniz olur laf etmeyin okey? ehehe
herifler resmen ingiliz kraliyet armasındaki aslan gibi tutmuş kızın yattığı şeyi , pentagramlar, hedef tahtasına kilitli bir sex kitten köle
arma derken bu işte. şaha kalkmış aslan fenomeni burdan çıkma zatenkırmızılı kadın, tetiklemeye devam, (arrivals izleyen anlamını bilir)
kitty kitty oo my sexy kitty...
bu da başka bir klibinin ilk görüntülerinden. damalı zeminin üzerindeki yılan yani-reptilian,biliyorsunuz anlamını-, iki sütun (boaz yakin) bıçakla bir bacağı kesip sandalyeye saplamışlar( bu nasıl romantik şarkı anlamadım) yerde şu yılanın zehirleri ve bizim kızın evinin kapısı işaretlenmiş. ahanda bu işaretli evdeki kızı zehirledik reptil zehiriyle, artık hiçbiryere adım atamaz bu kız (kesik ayak), tümüyle bizim kölemiz. biz kim miyiz, biz gizliyiz (sütunun yanındaki maske- o da hannibal maskesi)
yakışmış kanatlar-falling angels yani demon kanadı-
gökkuşağının bittiği yerde mutluluk var tabiki de, lordumuz size mutluluk vadediyor ehehe. klibin son karesi.
sikko sağolsun gökkuşağı sembolünün anlamını az çok öğrendik.
ve daha bu kız gibi yüzlerce örnek verilebilir, araştırmak lazım.
dediğim gibi yengeniz olur ona göre ehehe
hepsi bu kadar, ne sandıydın?
facebook illuminati
facebook tan esintiler:
1:
facebook arkadaş bulucunun giriş sembolü. iki erkek arasında bir kadın ve ona mercek tutmuş. sen kadını bul, bu sosyal paylaşım sitesini cinsel amaçlarınla kullan diyor subliminal subliminal. bilinçaltı yönlendirmenin de böylesi. niye sadece bir avatar ve mercek olmaz ki?
2:
insan beyni nasıl çalışır? benzetme ile, kendi kayıtlı resim kataloğuyla benzetip, eksik kısımları tamamlayıp anlamlandırıp yeni gelen bir görüntüyü ona göre kataloglar, ilişkiler zinciri kurar. emin olun beynimiz bu kataloglama esnasında milyonlarca ihtimali gözden geçirir. bir anda hem de.
şimdi bir anda beyninden böyle bir benzetim geçip te facebook hakkında sex kelimesiyle de ilişkili bir kataloglama yaparsa bir çocuğun beyni, facebooka her girdiğinde sosyallik arayışı kadar çevredeki kızlar hakkında cinsel arayışlara da yönelecektir. bilinçaltında facebook linkine tıklandığında otomatikman beyin sex linkini de açacak ve onunla ilgili tüm çağrışım ve arzular kişiyi yönlendirecektir.
şimdi 1. ve 2. maddelerin ana fikri sizce de''facebook dolaylı bir çöpçatanlık sitesidir. buranın aslında en büyük amaçlarından biri de budur'' değil mi?
3: neden dünyaca ünlü kuruluşların hepsi lacivert veya sarıyı kullanmak zorunda? facebook lacivert kullanmış. fenerbahçe gibi. hepsinden önemlisi rotary kulübü gibi , lacivert ve sarının özel bir anlamı da vardı kabbalada.
daha çok şey vardır eminim de şimdilik bu kadar
1:
facebook arkadaş bulucunun giriş sembolü. iki erkek arasında bir kadın ve ona mercek tutmuş. sen kadını bul, bu sosyal paylaşım sitesini cinsel amaçlarınla kullan diyor subliminal subliminal. bilinçaltı yönlendirmenin de böylesi. niye sadece bir avatar ve mercek olmaz ki?
2:
insan beyni nasıl çalışır? benzetme ile, kendi kayıtlı resim kataloğuyla benzetip, eksik kısımları tamamlayıp anlamlandırıp yeni gelen bir görüntüyü ona göre kataloglar, ilişkiler zinciri kurar. emin olun beynimiz bu kataloglama esnasında milyonlarca ihtimali gözden geçirir. bir anda hem de.
şimdi bir anda beyninden böyle bir benzetim geçip te facebook hakkında sex kelimesiyle de ilişkili bir kataloglama yaparsa bir çocuğun beyni, facebooka her girdiğinde sosyallik arayışı kadar çevredeki kızlar hakkında cinsel arayışlara da yönelecektir. bilinçaltında facebook linkine tıklandığında otomatikman beyin sex linkini de açacak ve onunla ilgili tüm çağrışım ve arzular kişiyi yönlendirecektir.
şimdi 1. ve 2. maddelerin ana fikri sizce de''facebook dolaylı bir çöpçatanlık sitesidir. buranın aslında en büyük amaçlarından biri de budur'' değil mi?
3: neden dünyaca ünlü kuruluşların hepsi lacivert veya sarıyı kullanmak zorunda? facebook lacivert kullanmış. fenerbahçe gibi. hepsinden önemlisi rotary kulübü gibi , lacivert ve sarının özel bir anlamı da vardı kabbalada.
daha çok şey vardır eminim de şimdilik bu kadar
zihin kontrol illuminati
DİKKAT! TIRSABİLİRSİNİZ BUNU OKURKEN:
bir düzeltme yapayım. çok az bir kısmı hariç dünyaca ün yapmış sanatçıların büyük çoğunluğu sadece anlaşmalı.sadece lady gaga, katy perry gibi sayılı sanatçı direk illuminati ocağından, onların ilaçlı hipnozlu şoklu zihin kontrol programlarından yetişme. büyük bir çoğunluğu sadece bazı telkinler almış ve sanat kariyerlerinin küçük bir kısmını, illuminatiye yetecek kadarını bunlara adamış. yine o kariyerlerinin büyük kısmı illuminatiden bağımsız ve kendi başarıları aslında.
o daha önce adını sanını duymadığımız ve bir anda parlayıveren, en tepeye tırmanıveren çok az bir sanatçı kitlesi mason garden bitkisi. meyvelerini veriyor tüm şarkılarında kliplerinde. çoğu monarch projesinin devamı niteliğindeki bir zihin kontrol programına maruz kalmış. bu programlarda beyin ağır şoklamaya maruz kaalıyor, hafıza kısmen gidiyor, zihin ilaç ve şoklarla ikiye hatta üçe bölünüyor, boşaltılan beyin köşelerinden bir çocuğun doğup yetiştirilmesi gibi yeni bir kişilik üretiliyor. yapay bir şekilde çok kişilikli hale getiriliyor. kişilikler arası geçiş te ya o sanatçının menageri ya da bir iş ortağının felan aracılığıyla oluyor. anahtar denilen ve yapay kişilikleri tetikleyen bir kelime veya hareket yardımıyla ikinci kişilik gerektiği zamanlarda aktive ediliyor. pavlovun köpeği gibi
bunun kurban olan sanatçıya ağır bir travma getirdiği muhakkak. kurban ömrü boyunca zaman zaman ağır bunalımlar, baş ağrıları çekebiliyor. beynin aşırı zorlanmasına bağlı kısmi hafıza kayıpları yaşayabiliyor. hatırlayamadığı için de kendisine neler olduğunun farkında olmuyor.
bilindiği gibi madonna, kurt kobain gibi büyük sanatçıların çoğunda bipolar bozukluk mevcut. bunun doğal olmadığını düşünüyorum.
e bu bunalımları yaşayan sanatçı elbette ki uyuşturucuya başlar , elbette ki çoğu overdose dan gider.(amy winehouse'u hatırlayın)
sanatçıların ''şöhret sandığınız gibi değil'' ''ruhumu şeytana sattım '' gibi ciddi açıklamalarının neyle alakalı olduğunu sanıyorsunuz?
oluşturulan çoğul kişilik aynı beyni, aynı hafıza merkezini kullandığı için kurban durumun hiçbirzaman farkında olamıyor. ikinci kişiliği de beyninin, kendisinin bir parçası olduğu için bunun farkında olamıyor.
ve ikinci kişiliklerinin birebir masonik kanlı dualı ritüellerle bu boyuta geçen sözümona cinlerle ağır bir bağı oluşuyor. bir tasarım cinnin yardımı sözkonusu yani. evde sıradan biri olup ta sahnede mucizeler yaratabilmelerinin sırrı da burada yatıyor. işte bunların beyninin bir köşesine yerleşip tetiklenmeyi bekliyor bu cin.
daha neler var neler aslında...
yöntem basit. iblisin istediği yolda yürüyün. o size harikalar yaratsın, sizi çok zengin etsin.
iblisin istediği şekilde yaşayın, o sizi yemeden içmeden uzun zaman yaşatabilsin, sizi kızgın közlerde yürütebilsin, sizi uçurabilsin, cam metal yedirebilsin, çivilerin üstünde yatırabilsin.
iblisin istediklerini yapın, kızların gözünde inanılmaz çekici olun. sizde şeytan tüyü olsun.
iblisin istediklerini yapın. o sizi sözü çok etkili birisi yapsın.
bütün bunları iblis tabiki de çocuklarını(demon) yollayarak yapıyor.
bir düzeltme yapayım. çok az bir kısmı hariç dünyaca ün yapmış sanatçıların büyük çoğunluğu sadece anlaşmalı.sadece lady gaga, katy perry gibi sayılı sanatçı direk illuminati ocağından, onların ilaçlı hipnozlu şoklu zihin kontrol programlarından yetişme. büyük bir çoğunluğu sadece bazı telkinler almış ve sanat kariyerlerinin küçük bir kısmını, illuminatiye yetecek kadarını bunlara adamış. yine o kariyerlerinin büyük kısmı illuminatiden bağımsız ve kendi başarıları aslında.
o daha önce adını sanını duymadığımız ve bir anda parlayıveren, en tepeye tırmanıveren çok az bir sanatçı kitlesi mason garden bitkisi. meyvelerini veriyor tüm şarkılarında kliplerinde. çoğu monarch projesinin devamı niteliğindeki bir zihin kontrol programına maruz kalmış. bu programlarda beyin ağır şoklamaya maruz kaalıyor, hafıza kısmen gidiyor, zihin ilaç ve şoklarla ikiye hatta üçe bölünüyor, boşaltılan beyin köşelerinden bir çocuğun doğup yetiştirilmesi gibi yeni bir kişilik üretiliyor. yapay bir şekilde çok kişilikli hale getiriliyor. kişilikler arası geçiş te ya o sanatçının menageri ya da bir iş ortağının felan aracılığıyla oluyor. anahtar denilen ve yapay kişilikleri tetikleyen bir kelime veya hareket yardımıyla ikinci kişilik gerektiği zamanlarda aktive ediliyor. pavlovun köpeği gibi
bunun kurban olan sanatçıya ağır bir travma getirdiği muhakkak. kurban ömrü boyunca zaman zaman ağır bunalımlar, baş ağrıları çekebiliyor. beynin aşırı zorlanmasına bağlı kısmi hafıza kayıpları yaşayabiliyor. hatırlayamadığı için de kendisine neler olduğunun farkında olmuyor.
bilindiği gibi madonna, kurt kobain gibi büyük sanatçıların çoğunda bipolar bozukluk mevcut. bunun doğal olmadığını düşünüyorum.
e bu bunalımları yaşayan sanatçı elbette ki uyuşturucuya başlar , elbette ki çoğu overdose dan gider.(amy winehouse'u hatırlayın)
sanatçıların ''şöhret sandığınız gibi değil'' ''ruhumu şeytana sattım '' gibi ciddi açıklamalarının neyle alakalı olduğunu sanıyorsunuz?
oluşturulan çoğul kişilik aynı beyni, aynı hafıza merkezini kullandığı için kurban durumun hiçbirzaman farkında olamıyor. ikinci kişiliği de beyninin, kendisinin bir parçası olduğu için bunun farkında olamıyor.
ve ikinci kişiliklerinin birebir masonik kanlı dualı ritüellerle bu boyuta geçen sözümona cinlerle ağır bir bağı oluşuyor. bir tasarım cinnin yardımı sözkonusu yani. evde sıradan biri olup ta sahnede mucizeler yaratabilmelerinin sırrı da burada yatıyor. işte bunların beyninin bir köşesine yerleşip tetiklenmeyi bekliyor bu cin.
daha neler var neler aslında...
yöntem basit. iblisin istediği yolda yürüyün. o size harikalar yaratsın, sizi çok zengin etsin.
iblisin istediği şekilde yaşayın, o sizi yemeden içmeden uzun zaman yaşatabilsin, sizi kızgın közlerde yürütebilsin, sizi uçurabilsin, cam metal yedirebilsin, çivilerin üstünde yatırabilsin.
iblisin istediklerini yapın, kızların gözünde inanılmaz çekici olun. sizde şeytan tüyü olsun.
iblisin istediklerini yapın. o sizi sözü çok etkili birisi yapsın.
bütün bunları iblis tabiki de çocuklarını(demon) yollayarak yapıyor.
inançları öyle..
elbette ki illuminati gibi satanist bir topluluk bu ritüellerinin kralını yapacak, yüzlerce binlerce kişinin öldüğü terör tadında devasa ritüeller yapacak.
masonların gizli sırrı bu işte. 33. dereceye gelen mason bizzat irtibat kurabiliyor artık. istediğini yapabiliyor rahatlıkla. (tabi bu mucizevi yardımı kendi ilahlığından sanıyorlar. uykulu gözlerinin tam açıldığını, uyanıp aydınlığa kavuştuklarını sanıyorlar.)
elbette ki illuminati gibi satanist bir topluluk bu ritüellerinin kralını yapacak, yüzlerce binlerce kişinin öldüğü terör tadında devasa ritüeller yapacak.
masonların gizli sırrı bu işte. 33. dereceye gelen mason bizzat irtibat kurabiliyor artık. istediğini yapabiliyor rahatlıkla. (tabi bu mucizevi yardımı kendi ilahlığından sanıyorlar. uykulu gözlerinin tam açıldığını, uyanıp aydınlığa kavuştuklarını sanıyorlar.)
2012 yılının önemini açıklıyorum
2012 yılının önemini açıklıyorum:
2012 sonbaharına dikkat çeken ne teoriler, ne haberler türedi. her geçen gün yeni bir dikkat çekme şeysi çıkıyor. tüm dünyayı zihnen 2012 sonbaharına hazırlıyorlar.
eğer böyle bir zihin hazırlığı yapmasalar o tarihte yapacakları şey (her ne yapacaklarsa) dünyanın dikkatini istedikleri ölçüde çekmez. zira dünyanın dört bir yanında ne savaşlar çıkıyor, ne yalanlar türüyor da insanlar pek dikkat etmiyor. insanlar zaten böyle bomba gündemlere alışmış. bu da geçer gider diyor yeni bir savaş felan çıksa. herkes normal karşılıyor.
ama nolacak böyle 2012 vurgulu bir zihinsel hazırlık operasyonlarıyla? o tarihte yapacaklarını yaptıklarında insanlar ''işte beklenen şey'' diyecek. tüm dünya buna yönelecek. yapılacak şeyin basit bir terör saldırısı veya devletler arası bir çatışma olacağına inanmayacak insanlık. daha ötesinde birşeyler olduğuna inanacaklar. ylııardır yapılan 2012 zihinsel hazırlığı meyvesini verecek ve insanlar yapılacak eylem sonucu verilecek olan mesajı kabullenecekler. bu ne mesajı olur bilmem.
bu bilimsel kanıtlı şeyler ne olabilir? açık seçik görülen bikaç uçan daire ( amerikan gizli teknolojisi), gökyüzünde kalabalık ufo hologramları, tv radyo gibi medya araçları ile uzaylı ağzıyla veya temsilen yapılacak bir konuşma, bunu destekleyen bulunacak ''arkeolojik'' buluntular...hatta bu uzaylılar kötü olacaktır eminim. bu ellerindeki üçbeş uçandaire ile bikaç stratejik saldırı da yapabilirler belli olmaz.
baksanıza NASA'ya bile sıcaklar çarptı!! uzaylı muzaylı saçmalıyorlar. okumuşsunuzdur o haberi. BM bile uzaylılarla diplomatik konuşmalar için resmi bir yetkili atamış bile.
tabiki sıradan bir kaos ta çıkabilir belli olmaz.
2012 sonbaharına dikkat çeken ne teoriler, ne haberler türedi. her geçen gün yeni bir dikkat çekme şeysi çıkıyor. tüm dünyayı zihnen 2012 sonbaharına hazırlıyorlar.
eğer böyle bir zihin hazırlığı yapmasalar o tarihte yapacakları şey (her ne yapacaklarsa) dünyanın dikkatini istedikleri ölçüde çekmez. zira dünyanın dört bir yanında ne savaşlar çıkıyor, ne yalanlar türüyor da insanlar pek dikkat etmiyor. insanlar zaten böyle bomba gündemlere alışmış. bu da geçer gider diyor yeni bir savaş felan çıksa. herkes normal karşılıyor.
ama nolacak böyle 2012 vurgulu bir zihinsel hazırlık operasyonlarıyla? o tarihte yapacaklarını yaptıklarında insanlar ''işte beklenen şey'' diyecek. tüm dünya buna yönelecek. yapılacak şeyin basit bir terör saldırısı veya devletler arası bir çatışma olacağına inanmayacak insanlık. daha ötesinde birşeyler olduğuna inanacaklar. ylııardır yapılan 2012 zihinsel hazırlığı meyvesini verecek ve insanlar yapılacak eylem sonucu verilecek olan mesajı kabullenecekler. bu ne mesajı olur bilmem.
- belki dünyaya kendi krallıklarını ayan beyan ilan edecekler,
- belki uzaylıların varlığına inandıracaklar ve o çocuksu deccalın gökten dönüşü senaryoları (bluebeam) gerçekleşecek. çocuksu bile olsa biliyoruz ki bunu yapacak güçleri var.
- belki de sadece zincirleme eylemler sonucu derin bir korku ve kaos, bilgi karışıklığı yaratılacak, dünya çapında bu oluşacak kaostan yeni bir düzen filizlenecek. taaa ki 2023 yılına kadar.
bu bilimsel kanıtlı şeyler ne olabilir? açık seçik görülen bikaç uçan daire ( amerikan gizli teknolojisi), gökyüzünde kalabalık ufo hologramları, tv radyo gibi medya araçları ile uzaylı ağzıyla veya temsilen yapılacak bir konuşma, bunu destekleyen bulunacak ''arkeolojik'' buluntular...hatta bu uzaylılar kötü olacaktır eminim. bu ellerindeki üçbeş uçandaire ile bikaç stratejik saldırı da yapabilirler belli olmaz.
baksanıza NASA'ya bile sıcaklar çarptı!! uzaylı muzaylı saçmalıyorlar. okumuşsunuzdur o haberi. BM bile uzaylılarla diplomatik konuşmalar için resmi bir yetkili atamış bile.
tabiki sıradan bir kaos ta çıkabilir belli olmaz.
bikaç ifşaat- miley cyrus , katy perry
ders: illuminati
konu:katy perry- hristiyanlığı aşağılama
katy perry- illuminati ilişkisini bilmeyen kalmadı. ama bakın hristiyanlıkla dalga geçen bir tek lady gaga değil sanırım.
bu cımbızla çekilmiş bir kare değil. klipte defalarca gösteriyor. ''las wegas'' klibinden. kumar oynuyor, eğlencenin zirvesine çıkıyor.
bu da orijinali. ''İsa'nın son akşam yemeği tablosu''.
ders:illuminati
konu:miley cyrus-hannah montana
laser effect. klipteki ana vurgu.hannah piramidin içinde kendiyle sevişir... başka söze gerek yok.
konu:katy perry- hristiyanlığı aşağılama
katy perry- illuminati ilişkisini bilmeyen kalmadı. ama bakın hristiyanlıkla dalga geçen bir tek lady gaga değil sanırım.
bu cımbızla çekilmiş bir kare değil. klipte defalarca gösteriyor. ''las wegas'' klibinden. kumar oynuyor, eğlencenin zirvesine çıkıyor.
bu da orijinali. ''İsa'nın son akşam yemeği tablosu''.
ders:illuminati
konu:miley cyrus-hannah montana
laser effect. klipteki ana vurgu.hannah piramidin içinde kendiyle sevişir... başka söze gerek yok.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)